Kumandan Pouran, New York'tan buraya geldiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرًا لقدومك من (نيويورك) يا حضرة العميلة الخاصة (بوران). |
Kumandan Pouran soruşturma için gözaltına alınıyor. | Open Subtitles | العميلة الخاصة (بوران) قيد الاعتقال للاستجواب. |
Size tek söyleyebileceğim Nasreen Pouran ulusal güvenlik adına birçok ihlal ile suçlanıyor. | Open Subtitles | خلاصة القول: إن (نسرين بوران) متهمة بانتهاكات جسيمة بحقّ أمن الدولة. |
Kumandan Pouran, Milli Savunma Yetki Yasası tarafından tutuklu. | Open Subtitles | العميلة (بوران) رهن الاعتقال بتفويض من الدفاع القوميّ. |
- Ajan Pouran söz veriyorum uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | -أيتها العميلة (بوران )، أعدك أن هذا لا يستغرق وقتًا. |
O gece NZT'yi çalıp ortadan kayboldu. Sorumlu Özel Ajan Pouran ile görüşeceğim. | Open Subtitles | إنه سرق العقار تلك الليلة ثمّ اختفى، سألتقي المديرة العميلة (بوران). |
Lucy, benimle ve SÖA Pouran ile hoparlörde konuşuyorsun. | Open Subtitles | لوسي)، أنت على السماعات الخارجية) (معي أنا والعميلة القائدة (بوران |
Kumandan Pouran, sinirli olmakta haklı. | Open Subtitles | العميلة (بوران) متضايقة وعن حقّ. |
Çünkü size şunu diyeyim Ajan Pouran oğlum bu olaydan herhangi bir zarar alarak çıkarsa hapse girersiniz. | Open Subtitles | لأنه دعيني أخبرك، أيتها العميلة (بوران) إن لم ينجو ابني... ستذهبين للسجن. |
- Pouran ile görüşmeyi bekliyorum. | Open Subtitles | -إني أنتظر اجتماعًا إلى (بوران ). |
Pouran'a bahsedeceğim bundan. | Open Subtitles | سأحرص على ذكر ذلك لـ (بوران). |
Pouran'a bahsedeceğim bundan. | Open Subtitles | سأحرص على ذكر ذلك لـ (بوران). |
SÖA Pouran. | Open Subtitles | العميله (بوران) |