Görünen o ki nadiren bu tür durumlara karşı pratik yapıyoruz. Sonuç olarak, bazen tüm gözler üzerimizdeyken elimize yüzümüze bulaştırıyoruz. | TED | يتضح أننا نادرًا ما نتدرب تحت الظروف التي سوف نؤدي فيها، وكنتيجة، عندما تكون كل الأعين علينا، أحيانًا نفسد أداءنا. |
Bu yüzden okula gidiyoruz, egzersiz yapıyoruz, pratik yapıyoruz. Çünkü performansın başarıya ulaştırdığına inanıyoruz. | TED | لذا نذهب إلى المدرسة، نتمرن، نتدرب لأننا نعتقد أن الأداء يؤدي إلى النجاح |
Mikrocerrahi teknikleri üzerine pratik yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتدرب على تقنيات الجراحة المجهرية. |
- Elbette. - Tabi henüz müşterimiz yok. pratik yapıyoruz. | Open Subtitles | بالطبع لم نخدم زبائن بعد، كنا نتدرب |
- Normaldir, pratik yapıyoruz. | Open Subtitles | بالطبع نحن نتدرب |
Biliyoruz. Bu yüzden pratik yapıyoruz. | Open Subtitles | لهذا نتدرب. |
Biliyoruz. Bu yüzden pratik yapıyoruz. | Open Subtitles | لهذا نتدرب. |
pratik yapıyoruz işte. | Open Subtitles | نحن نتدرب |