prensese çalıntı planları geri getirmeye çalışıyor olmalılar. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا يحاولون ارجاع الخطط المسروقة الى الأميرة |
prensese nasıl mesaj yollayacağımızı biliyorum. Saraya hücum edelim. | Open Subtitles | أعرف كيف نرسل رسالة إلى الأميرة نهجم على القصر |
Yalan söylemiyorum. Ve prensese bir mesaj yollamak istiyorsanız... | Open Subtitles | أنا لا أكذب إن أردتم إرسال رسالة إلى الأميرة |
Bundan sonra prensese ne yaptıkları hiç önemli değilmiş, çünkü hiçbir şey ondan bu mutluluğu geri alamazmış. | Open Subtitles | وبغض النظر عن ما فعلوه للأميرة لاشيئ يمكن أن يغيرها من وقت مضى. |
O şova katılmamın tek yolu beni büyüyle prensese çevirmen. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لكي أدخل ذاك البرنامج هي أن اتحول بطريقة سحرية الى أميرة |
Chewie, ben yokken prensese göz kulak olmalısın. | Open Subtitles | تشيوي، عليك الاعتناء بالأميرة في غيابي |
Neden olduğunu bilmiyorum, ama anlaşılan prensese ikizi kadar benziyorsun. | Open Subtitles | لاأعرف كيف أو لماذا , ولكن أعتقد أنك تشبهين تماما الأميرة |
Kendinizi birden, Bryan'ın bir prensese aşık olduğu bir gezende bulursunuz. | Open Subtitles | ينتهي بك الامر في كوكب حيث يقع برايان بحب الأميرة |
Böylece prensese, emirlerine uymaya çalıştığımı fakat sizin bana izin vermediğinizi söyleyebilirim. | Open Subtitles | لكي استطيع ان اخبر الأميرة اني حاولت اتباع أوامرها لكنك لم تدعني افعل ذلك. |
Tek kişilik yıkım ekibiyim ben. Endişelenmen gereken bir şey varsa o da hâlâ prensese açılamamış olman. | Open Subtitles | لو تريد أن تقلق على شيء , يجب ان تقلق بخصوص عدم اخذ خطوة إيجابية بإتجاه الأميرة بعد |
Prensle ilgili prensese ne diyeceğiz? | Open Subtitles | بم سنخبر الأميرة و هؤلاء الناس عن الأمير؟ |
- Hadi prensese bunu gösterelim, Deewan Saheb. | Open Subtitles | تعال يا سيد ديوان، دعنا نري الأميرة نقطة غوصنا |
prensese sadece benim söyleyeceklerimi söyleyeceksin! | Open Subtitles | ستخبر الأميرة فقط بما أخبرك إياه هل تفهم؟ |
Eğer bu devam ederse, prensese yetişemeyeceğiz. | Open Subtitles | إذا إستمر الوضع هكذا لن نكون قادرين على الوصول للأميرة |
Küçük kadın çok gizli bir yeri açmış ve prensese bir gölge göstermiş. | Open Subtitles | وفتحتالمرأةمكاناسريا، وأظهرت للأميرة ظلا. |
O şova katılmamın tek yolu beni büyüyle prensese çevirmen. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لكي أدخل ذاك البرنامج هي أن اتحول بطريقة سحرية الى أميرة |
Soyundan bir prensese el kaldırmaya cesaret edemezsin. | Open Subtitles | لن تجرؤي على رفع يدك على أميرة من الدم الملكي |
Chewie, ben yokken prensese iyi bakmalısın. | Open Subtitles | تشيوي، عليك الاعتناء بالأميرة في غيابي |
- Shrek, daha iyi bir yer bulabiliriz. Buranın bir prensese uygun olduğunu sanmam. | Open Subtitles | شرك، يمكننا أن نقدم أفضل، هذا لا يليق بأميرة |
Böyle konuştuğunda tam bir prensese benziyorsun. | Open Subtitles | واو عندما تتحدثين هكذا تبدين كأميرة |
prensese bir talip daha. | Open Subtitles | طالب آخر ليد الأميره |
Şu anda 29 prensese koruma sağlıyoruz, hepsi şu ya da bu şekilde tehdit altında. | Open Subtitles | نحن نؤمن الحماية ل 29 اميرة وجميعهم تعرضوا للتهديد بطريقة أو بأخرى. |
Belki bunlar ormanın diğer ucundaki... şatoda yaşayan prens ve prensese de gitti. | Open Subtitles | وربما للأمير والأميرة اللذين يعيشان في الغابة، في القلعة |