Yani sen ilçedeki en prestijli İngiliz bölümlerinden birinde kadrolu bir profesörsün. | Open Subtitles | اقصد , انت اصبحتي بروفيسور في واحدة من أعرق الاقسام الانجليزية في البلاد |
Gerçekten profesörsün ve gerçekten kana bulanmış bir örgütün liderisin. | Open Subtitles | بروفيسور و انت فعلا فى مركز قيادة مؤسسة مبنية على الدماء |
Aradaki farkı biliyor olmalısın, sen profesörsün! | Open Subtitles | أنت تعرف الإختلاف ، أليس كذلك ؟ ! أنت بروفيسور |
Sen bir profesörsün. Sadece önümüzdeki haftalarda üzerinde çalışmak için bir kadavraya ihtiyacın olduğunu söyle. | Open Subtitles | انت بروفسور ، عليك أن تقول أنك بحاجة الى جثة |
Şu ana kadar tanıdığım en iyi profesörsün, Murli. | Open Subtitles | أنت افضل بروفسور قابلته بخياتي مورلي |
Sen özel bir profesörsün. | Open Subtitles | أنت بروفيسور استثنائي |
Sen kasetteki profesörsün. | Open Subtitles | أنت بروفيسور الشريط |