Daniel'ın Programdaki varlığı. Teal'c'in gönülden taraf değiştirmesi. | Open Subtitles | إشتراك دانيال في البرنامج تغيير رأي تيلك |
Sizi Programdaki açıkları kullanıp birlikte çalışarak sorun çözme kabiliyetinizi test etmekti. | Open Subtitles | لمحاولة ملئ الثغرات في البرنامج لاختبار تصميمكم وقدرتكم على العمل معا |
Ailesindeki ve Programdaki herkese sordum. | Open Subtitles | لقد تحققتُ مع عائلتها، وكلّ من في البرنامج. |
Programdaki fotoğraflarda Patrice ile birlikte görülen kız. | Open Subtitles | التى عرضت صورها فى البرنامج التليفزيونى، كانت توجد صور لها مع باتريس |
Programdaki çocuklardan biri. | Open Subtitles | أحد الشبباب فى البرنامج الدراسى |
Programdaki 911 çağrısıyla neredeyse birebir. | Open Subtitles | هذا مشابه للغاية لاتصال الطوارئ في البرنامج |
Programdaki dramatik olayları körükleyen unsur, biliyorsunuz Truman'ın babası, Kirk ve onun programa sızma denemeleri. | Open Subtitles | حسنا الدافع من أجل الاحداث الدرامية الاخيرة في البرنامج كانت "والد ترومان.."كيرك ومحاولاته للاقتحام في العرض |
Programdaki dramatik olayları körükleyen unsur, biliyorsunuz Truman'ın babası, Kirk ve onun programa sızma denemeleri. | Open Subtitles | حسنا الدافع من أجل الاحداث الدرامية الاخيرة في البرنامج كانت "والد ترومان.."كيرك ومحاولاته للاقتحام في العرض |
Şimdi düşündüm de, Jen, o Programdaki adamın zenci olduğuna emin gibiyim. | Open Subtitles | والآن بعد التفكير بذلك يا " جين ". اصبحت متأكداً ان الرجل في البرنامج كان أسوداً . |
Programdaki hastalarından biri. | Open Subtitles | كان مشتركا في البرنامج |
O Programdaki herkesin ismini bilirim. | Open Subtitles | أعرف كل المشتركين في البرنامج |
Programdaki diğer bilim adamlarının kimlikleri. | Open Subtitles | أذكر خبراء آخرين في البرنامج |
Programdaki diğer bilim adamlarının kimlikleri. | Open Subtitles | أذكر خبراء آخرين في البرنامج |
Evet, Alessandra'yla konuştum, o da Programdaki kişilerle görüştü ve onlarda eğer istiyorsam hâlâ Roma'ya gidebileceğimi söylediler. | Open Subtitles | (نعم , لقد تحدثت مع ( اليساندرا والتي تحدثت مع الناس في البرنامج وقد قالوا لها انه مازال بأمكاني الذهاب لروما ان اردت |
Joan ya da Programdaki diğer çocukları hatta okuldan sonra gönüllü olarak yardım edenleri yayınlayabiliriz. | Open Subtitles | مثل (جوان) المتميزة وبعض الأطفال الأخرين في البرنامج وربما بعض المتطوعين الذين نعرفهم ويعملون بعد المدرسة. |
Pekala, Shawn, buraya Deacon Jones'u onurlandırmaya geldik, Programdaki itibarımız için endişe etmeye veya hala hiç bir anlam taşımayan o isim için değil. | Open Subtitles | حسنـًا، (شـون)، تذكر بأنّنا هنا لتكريـم (ديكيـن جونـز) لا أن نقلق حول إعتماداتنا في البرنامج أو أيّ اسم لا يحمل أيّ معنى |
Aynı Programdaki gibi. | Open Subtitles | -مثلما حدث في البرنامج . |