"rahatlatmak için" - Traduction Turc en Arabe

    • لإراحة
        
    • لتخفيف
        
    • ليهدأن
        
    • لتخفف عن
        
    • لتهدئتها
        
    • جديدة لأحافظ
        
    Test işe yarasaydı, hassas beynimi rahatlatmak için beni hemen arardınız. Open Subtitles لو أنّ الفحص نجح لكنتَ اتصلت بي لإراحة دماغي الرقيق
    Vicdanını rahatlatmak için intihar'ı cinayet dosyasına mı dönüştüreceksin? Open Subtitles أتحاول تحويل القضية من إنتحار لجريمة قتل لإراحة ضميرك؟
    Hız treni mühendisleri, yoğun basınç anlarını neredeyse basınçsız anlarla rahatlatmak için bu rekabetçi kuvvetleri birbirine karşı kullanıyor. TED مهندسو القاطرات يلعبون منافسات تلك القوات ضد بعضها البعض، لتخفيف فترات الضغط الشديد مع فترات من عدم الضغط على الإطلاق.
    Doğruyu söylemek gerekirse Clark, ailenin maddi durumunu rahatlatmak için yaptığım tekliflerin geri çevrilmesinden sonra onun adını babamın maaş bordrosunda görmek beni şaşırttı. Open Subtitles بصراحة كلارك تفاجأت قليلاً لأن عروضي لتخفيف مأزق عائلتك المالي قد قوبلت برفض قاطع
    Onları rahatlatmak için bir içki vermiş de olabilir. Open Subtitles و قد يقدم لهن شراباً ليهدأن أيضاً
    Kalbini rahatlatmak için iki gün sonra geri dön demektir. Open Subtitles تعود خلال يومين لتخفف عن قلبها
    onu rahatlatmak için kollarını omzuna koydu. Open Subtitles وضع دراعه حولها لتهدئتها
    Hallettim. Otelimi rahatlatmak için işten çıkarma yapmayacağımı Rusty'e söyle. Open Subtitles وأخبر راستي أني لن أقوم بعمليات جديدة لأحافظ على مشاريعي قائمة
    Göğsündeki ve sırtındaki kasları rahatlatmak için lapa hazırlayacağım. Open Subtitles سوف أحضر كمادة لإراحة عضلات الصدر والظهر
    Hissedarların gönlünü rahatlatmak için kurul benden röportaj yapmamı istiyor. Open Subtitles المجلس يحتاج منى أن أقوم بمقابلات لإراحة عقول المساهمين
    Bu ne, vicdanını rahatlatmak için bir rüşvet mi? Open Subtitles ما هذا ؟ الرشوة لإراحة ضميرك ؟
    Zihnini rahatlatmak için iyi bir yer. Open Subtitles إنه مكان مناسب لإراحة العقل
    Seni rahatlatmak için ne yapabilirim? Open Subtitles ماذا أستطيع فعله لإراحة بالك؟
    Harp malzemeleri satıyordu. Bu vakıf onun vicdanını rahatlatmak için mi kuruldu? Evet. Open Subtitles -تمّ إنشاء هذه المؤسسة لإراحة ضميره؟
    İkinizin birlikte yaşlı ve saçları ağarmış olmanız, artiritinizi rahatlatmak için ot içmeniz falan? Open Subtitles مثل أن كلاكما تكبران وتشيخان معاً, وتدخنان الحشيش لتخفيف ألم المفاصل.
    Şey, Bay Gerst, durumunuz eski haline dönmeye pek niyetli değil, bu yüzden şeyi rahatlatmak için küçük bir operasyon yapmamız gerekecek odunluğu. Open Subtitles حسنا ، السيد قيرست لا يبدو أنه يعكس نفسه لذا أعتقد اننا بحاجة الى جدول زمني لتخفيف الـ تخشب !
    Anna, bizi protesto edenlerin içini rahatlatmak için, ...gemiden birebir ve samimi bir canlı yayın yapmak istiyor. Open Subtitles (آنا) تريد عمل بث حي من السفينة لقاء مباشر وجها لوجه للمساعدة لتخفيف حدة الاحتجاجات ضدنا
    -Üzümü yalayıp yutarlar. Onları rahatlatmak için bir içki vermiş de olabilir. Open Subtitles و قد يقدم لهن شراباً ليهدأن أيضاً
    Buraya içini rahatlatmak için geldin, değil mi? Open Subtitles جئت الى هنا لتخفف عن قلبك؟
    Onu rahatlatmak için.. Open Subtitles لتهدئتها
    Otelimi rahatlatmak için işten çıkarma yapmayacağımı Rusty'e söyle. Open Subtitles وأخبر راستي أني لن أقوم بعمليات جديدة لأحافظ على مشاريعي قائمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus