Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Yanlış yere geldim herhalde. | Open Subtitles | انظر, أنا آسف لإزعاجك لا بد أنه لدي المكان الخاطئ |
Sizi Rahatsız ettiğim için özür dilerim efendim, ama tanımlanamayan bir şey bulduk. | Open Subtitles | سيدى ؟ آسف لإزعاجك و لكننا إلتقطنا مركبة مميزة |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim Rahibe ama size bir şey sormak istiyorum. | Open Subtitles | آسفة لإزعاجك أختاه، ولكنني أردت سؤالكِ عن شيء ما |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bir plaka soruşturabilir miyim ? | Open Subtitles | آسف على إزعاجك لكن هل يمكنني البحث رقم لوحة؟ |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Çevre bakanları ara verdiler. | Open Subtitles | أعتذر لإزعاجك ولكن وزراء البيئة في الإستراحة الآن |
Bu saatte sizi Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama içeri girebilir miyim? - Tabi. | Open Subtitles | آسف لمضايقتك في هذه الساعة لكن هل تسمح لي بالدخول ؟ |
Sabahın bu saatinde Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لإزعاجكِ في هذه الساعة المبكرة . من الصباح |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة على إزعاجك. |
Bu saatte Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama halletmemiz gereken bir sorun var. | Open Subtitles | أنا آسف لإزعاجك في هذا الوقت المتأخر لَكنَّنا أصبحنَا في مشكلة نَحتاجُ لمعالجتها الآن. |
Sizi evinizde Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Hakkınızda internette yayınlanan bir yazı okumuştum. | Open Subtitles | أنا آسف لإزعاجك في المنزل، قرأت عنك على الإنترنت. |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama birliğinizin üyesi olan biriyle konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أنا آسف لإزعاجك, أختاه لكني جئت للتحدث مع عضوٍ من مجتمعكم. |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama yarın antrenmanınız var. | Open Subtitles | مرحباً ، أنا آسف لإزعاجك في المنزل ولكن أعرف يارفاق أنه لديكم تمرين غداً |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim Dr. Holden ama bu gece nöbettesiniz. | Open Subtitles | آسف لإزعاجك يا دكتور هولدن، ولكنّك ستعمل تحت الطلب الليلة. |
Bu kadar geç bir saatte sizi Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | أنا آسف لإزعاجك في مثل هذا الوقت المتأخر, لكننا لا نملك الكثير من الوقت |
Evet, evet. İşte sizi Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة لإزعاجك حول هذا الأمر أثناء وقت العمل |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama şehirde kötü bir şey oluyor. | Open Subtitles | آسف على إزعاجك ، لكن هناك شيء سيئ يحدث في المدينة يا زعيم |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama uçuşuna bir saat kaldı. | Open Subtitles | أعتذر لإزعاجك ولكن الطائرة ستغادر في غضون ساعة |
Bakın, sizi Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bu iş beni aştı. | Open Subtitles | أنا آسف لمضايقتك, لكن هذا هذا الامر خارج سلطتى |
Çok teşekkür ederim. Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لكِ, انا آسف لإزعاجكِ. |
Seni Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة على إزعاجك |
Sizi bu saatte Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Eşinizi görebilir miyim? | Open Subtitles | مرحبا، آسف على ازعاجك في هذا الوقت المتأخر هل يمكنني رؤية زوجتك؟ |
Ah, Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Canınızı sıkmak istememiştim. | Open Subtitles | اوه ، آنا آسف على الإزعاج لم أقصد مضايقتك |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Bu tümenden geldi. | Open Subtitles | اسف لازعاجك و لكن هذا اتي من قيادة الفرقة |
Sizi Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Kraliçem. Acil bir rapor aldık. | Open Subtitles | أعتذر عن إزعاجك يا مليكتي، تلقينا تقريراً عاجلاً. |
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة على الإزعاج |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama konuşmamız gerek. | Open Subtitles | آسفة لإزعاجكِ ، ولكننا يجب أن نتحدث. |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.Umarım kötü bir zamanda gelmedim. | Open Subtitles | آسفة لمضايقتك اتمنى ان لايكون الوقت غير مناسب |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Dr. Goran'ı tutukladılar. | Open Subtitles | " آسف على المقاطعة إنه الدكتور " غورين قبض عليه |