Oğlun, Rahm Tak'ın bir takım süslü silahlarla Defiance'a girmeyi planladığını söyledi. | Open Subtitles | الآن، وقال ابنك أن رام تاك لديه مجموعة من الهوى، و أسلحة جديدة وخطة لدخول التحدي. |
Rahm Tak'ın Defiance'ı ele geçirirse Votan'lara iyi davranacağına inanıyorlar. | Open Subtitles | ويعتقدون أن رام تاك سيعامل الفوتان بلطف إذا استولى على ديفاينس. |
Rahm Tak'ın kampına koluna yerleştirdiği bir cihazla girdi. | Open Subtitles | مشى في مخيم رام تاك مع جهاز مزروع في ذراعه |
Tıkanıp kalmasaydın şimdi Rahm Tak'ın cesedi soğuyor olurdu ve Defiance çok daha güvendeydi. | Open Subtitles | وذا انت لم تخنقه راهم تاك سيكون قد برد الجثه الان و دافياينس ستكون اكثر امناً |
Rahm Tak'ın Alak'ı bize canlı teslim edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعتقد راهم تاك سيترك الاك على قيد الحياة |
Pragmatizmi çekici bulduğumu bilirsin. Ölürken Rahm Tak'ın suratını gördün mü? | Open Subtitles | تعلم أنا اجد البراغماتية مغرية هل رأيت وجه رام تاك عندما مات؟ |
Rahm Tak'ın ölüm mangası bir tehdit miydi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن موت فرقة رام تاك كان تهديدا؟ |
Onu General Rahm Tak'ın karargâhının kalıntıları arasında ağır yaralı hâlde bulduk. | Open Subtitles | عثرنا عليه في أنقاض معسكر رام تاك |
Rahm Tak'ın marifeti. | Open Subtitles | هذا اشارات رام تاك |
- Rahm Tak'ın kampında esirdim. | Open Subtitles | كنت أسير في مخيم رام تاك. |
Rahm Tak'ın adamları Alak'ı vurdular. | Open Subtitles | رجال(رام تاك) اصابوا (الآك) |
Rahm Tak'ın Alak'ı bize canlı teslim edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أن (راهم تاك) سوف يترك (ألاك) حياً. |
- Rahm Tak'ın gözleri yalanla dolu! | Open Subtitles | عيون راهم تاك فارغه |