Şimdi gene yalnızım ve salaklarla ayarlanmış randevulara gidiyorum. | Open Subtitles | الآن رجعت وحيدة ، لأذهب فى مواعيد تافهة مع الحمقى |
Kötü haber bazı özel randevulara çok çok geç kalmana neden olabilir. | Open Subtitles | الخبر السيء هو انه يمكن ان أجعلك تتأخر كثيرا جدا عن مواعيد مهمة جدا |
Son bir aydır annemin ayarladığı randevulara gidiyorum. | Open Subtitles | لقد كنت فى مواعيد تعارف تحُضرها لى امى منذ شهر مضى |
randevulara hep geç kalmaz mısın zaten? | Open Subtitles | ألستم دائماً تتأخرون عن المواعيد ؟ |
Direksiyon dersleri yerini randevulara randevularsa yerini Weehawken'de iki odalı bir eve bıraktı. | Open Subtitles | ثم تحولت دروس القيادة إلى مواعيد، وتحولت المواعيد إلى غرفتين في "ويهاكن" |
Tanrım, ilk randevulara bayılıyorum. | Open Subtitles | انا أحب المواعيد الأولى |
O zaman niye randevulara para yatırıyorsun? | Open Subtitles | فلمَ تصرفين كل هذا المال للذهاب في مواعيد مدبرة |
Çakma randevulara çıkıyorsunuz, şehirde sırnaşıp duruyorsunuz... | Open Subtitles | أنتما تذهبان في مواعيد مزيفة، وتعانقان بعضكما في أرجاء المدينة، |
Daha kendinizin bile haberi olmadan randevulara çıkmaya başlayacaksınız. | Open Subtitles | .ستذهبون في مواعيد قبل آن تعلموا ذالك |
Seni randevulara çıkarmak istiyorum. | Open Subtitles | تعلمين أريد أن اخذك فى مواعيد |
Sonraki randevulara yetişemeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن سنفوت المواعيد القادمة |
- Larry randevulara alışkın değil. - Açıkçası, evet. | Open Subtitles | -لاري) ليس معتاداً على المواعيد) |