"reddedersen" - Traduction Turc en Arabe

    • رفضت
        
    • رفضتِ
        
    • ترفض
        
    • رفضتي
        
    • تَرْفضُ
        
    Böyle egzantrik bir kumarı reddedersen kimse seni suçlayamaz. Open Subtitles ‫حتى عندما تصرف المال بالتفاهات ‫بالتأكيد لأحد يلومك إذا رفضت هذه المخاطرة
    Davetini reddedersen ne olacak? Open Subtitles كيف سيتقبّل الأمر إذا رفضت دعوته ؟ كأس واحدة , ليس أكثر
    Bize yardım etmeyi reddedersen düğmeye basacağız. Open Subtitles إذا رفضت مساعدتنا في أي وقت سوف أقوم بضغط المفتاح
    Eğer imzalamayı reddedersen küçük bebek toplar aç kalabilir. Open Subtitles وإن رفضتِ التوقيع ربما أولئك المدافع الصغار ستشعر بالجوع
    Daveti reddedersen, kendine kötülük etmis olursun. Open Subtitles إذا رفضتِ الدعوة ، ليس لديكِ إلاَّ نفسك لتلوميها
    Sorularımızı cevaplamayı reddedersen kendi versiyonumuzu yaratmak zorunda kalacağız. Open Subtitles إن كنت ترفض الإجابة على اسئلتنا سنضطر إلى أن نضع نسختنا الخاصة
    Potansiyel bir müşteriyle buluştuğunu bana haber vermeyi reddedersen kendi işimi kendim görmekten başka şansım kalmaz benim de. Open Subtitles لو رفضتي ان تعلميني لما تكوني بتقابلي زبون محتمل هكون بكده مش قدام اي اختيار غير اني ادير الامور بنفسي
    Ben, ben! Eğer reddedersen, bir daha benim ramenimden yemene asla izin vermeyeceğim. Open Subtitles إذا رفضت فلن أدعك تأكل الرامن الذي أحضره مرة أخرى
    Bunu yapmayı reddedersen, senden anında kurtulurlar ve uğruna çabaladığımız onca şeyi bir anda yitiririz. Open Subtitles , لو رفضت فعل هذا , سوف يتخلصون منك و حينها سنخسر كل شئ كنا نحاول القيام به
    reddedersen duştaki klipini nette yayınlayacağım! Open Subtitles وإذا رفضت سَأَضِعُ لكَ ألفلم على على الشبكةِ
    Eğer bu birliğin bir parçası olmayı reddedersen, piçin tekisindir. Open Subtitles و إن رفضت أن تكون فرداً من هذا الاتحاد فأنت بمثابة آفة
    Hollandalıları reddedersen, konseydeki tüm aileler kellenin peşine düşecek. Open Subtitles ان رفضت الهولنديين عنئذ كل عائلة في المجلس سوف تكون بعد رأسك
    O zaman, bana yardım etmeyi reddedersen neleri riske atacağını da biliyorsun? Open Subtitles إذن أنت تعرف بالضبط ما هي المخاطر إذا رفضت مُساعدتي.
    Eğer ifade vermeyi reddedersen hâlâ bir gelecekleri olabilir. Open Subtitles إن رفضت إدلاء شهادتك قد يكون لهما مستقبل
    Eğer işi reddedersen, ben başkasına sorarım, ve nerede duracağımızı ben bilirim. Open Subtitles إن رفضت المهمة، سأطلب ذلك من شخص آخر. وسأعرف موقفك عندها.
    Oğlum şehre dönüşünü bekliyor ama ona katılmayı reddedersen sen ve ailen resmen bedelini ödersiniz. Open Subtitles فابني بانتظار عودتكِ في المدينة، لكن إن رفضتِ الانضمام إليه، ستدفعان العواقب حرفيًا أنتِ وعائلتكِ.
    Onu teslim etmeyi reddedersen elimde bizzat Savunma Bakanı'nın imzasını taşıyan evrakla çıkar gelirim. Open Subtitles إذا رفضتِ تسليمها سأستدعيك بموجب مذكرة موقعة من وزير الدفاع بنفسه
    İşbirliği yapmayı reddedersen, sabah karakolda soruları cevaplarsın. Open Subtitles لو رفضتِ التعاون ، ستجاوبين على أسئلته في القسم صباحاً
    Bir kadını reddedersen bunu asla unutmaz. Onların türünün kusurlarından biri. Open Subtitles ترفض امرأة, وهي تسمح أن يمر ذلك واحده من العيوب في هذا النوع
    İşbirliğini reddedersen, yarın suçlamaları devreye sokacağım. Open Subtitles , إن ترفض التعاون فسأسجل تهماً رسمية غداً
    Eğer reddedersen hayatın boyunca cezalısın, küçük hanım. Open Subtitles وإذا رفضتي سوف تعاقبين لبقية حياتي, يا سيدة
    İşbirliğini reddedersen Ajan Weller'ı öldürecekler. Open Subtitles إذا تَرْفضُ تَعَاوُن، هم سَيَقْتلونَ وكيلَ بشكل جيدَ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus