Hiç kimse. Bazı insanlar reddedilmeye dayanamaz. | Open Subtitles | لا أحد , أفكر بأنه بعض الناس لا يستطيعون التعامل مع الرفض |
Eğer reddedilmeye itiraz etmek istiyorsanız 23-7 formunu doldurun. | Open Subtitles | إن كنت تود الإعتراض على الرفض املأ الطلب |
Soramıyorsun çünkü reddedilmeye katlanamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تطلب لأنّكَ لا تقوى على مواجهة الرفض |
reddedilmeye karşı aşırı hassas da olabilir. Son bir şey. | Open Subtitles | سيكون حساسا جدا للرفض ايضا |
reddedilmeye karşı biraz fazla hassas da. | Open Subtitles | إنها حساسة قليلاً للرفض |
Bir kez daha reddedilmeye dayanamam. | Open Subtitles | أنا متوتر نوعاً ما أقصد لا أستطيع أن أتحمل الرفض مرة أخري |
Bu, gözlem ve deneylerle başlayıp, yeni kanıtlar ortaya çıktığında daima yenilenmeye ve reddedilmeye açık olan doğa kanunları hakkındaki genellemelere doğru ilerleyen bir yöntemdir. | TED | وهي الطريقة التي تبدأ من الملاحظات والتجارب وتنتهي بالتعميمات حول ما يسمى بقوانين الطبيعة، والتي دائما ما تخضع للتعديل أو الرفض إذا مادعت الحاجة لظهور أدلة جديدة. |
Diğer pek çok önemli yenilik gibi, o radikal fikirler de hiçbir teknoloji gerektirmedi, sadece yeni düşünme biçimi ve deneme yapmaya istekli olmayı, artı neredeyse tüm evrenin karşısında eleştiri ve reddedilmeye karşı dayanıklılık gerektirdi. | TED | كما هو حال العديد من الاختراعات الهامة تلك الأفكار الفطرية لا تحتاج تقنيات حديثة، فقط التفكير النضر والرغبة في التجريب، بالإضافة إلى المرونة في مواجهة الانتقاد و الرفض شبه العالميين. |
Ne istiyorsun? Daha ne kadar reddedilmeye katlanmalıyım? | Open Subtitles | ماذا تريدين,كم من الرفض علي ان آخذ؟ |
Çünkü reddedilmeye ve sonra da senin Bart'a aşık olmana katlanamazdım. | Open Subtitles | لأنني لم أكن اتحمل الرفض ثم بعد ذلك رؤيتك تُغرمين بـ (بارت) |
Geçmiş neslin çocukları reddedilmeye alışıktılar. | Open Subtitles | 240)}الأجيال السابقة للأطفال .اعتادت على الرفض |