"reddediyorsunuz" - Traduction Turc en Arabe

    • ترفض
        
    • ترفضون
        
    • تَرْفضُ
        
    • ترفضين
        
    • ترفضينني
        
    Bir başka deyişle en ihtiyaç duyduğu zamanda ülkenize... yardım etmeyi reddediyorsunuz. Open Subtitles بمعنى أخر انت ترفض ان تساعد بلدك في ساعة حاجتها .سيد الينوت
    O halde yaşınızın yarısındaki bir kılıç ustasıyla dövüşmeyi cesurca reddediyorsunuz. Open Subtitles إذن فأنت بشجاعة ترفض منازلة مبارز في نصف عمرك؟
    Ve siz de şimdi bana güvende olduğumu hissettirmek adına bir şey söylemeyi reddediyorsunuz. Open Subtitles وأنت ترفض أن تمنحني سبب للإعتاد أننا بأمان
    Neden reddediyorsunuz... ..size verdiğim bu fırsatlarla eğlenmek varken? Open Subtitles ..لماذا ترفضون لكي تتمتعوا بالفرص التي امنحها لكم ؟
    Dr. McNamara, anlaşılan mucizeleri reddediyorsunuz. Open Subtitles الدّكتور مكنمارا، آخذُه تَرْفضُ مفهوم الإعجوبيينِ.
    Demek görev, onur ve gönül borcunu reddediyorsunuz. Open Subtitles هل ترفضين اجابة الواجب، والشرف والامتنان؟
    Hizmet ettiğim Papa sahtekâr. Siz de hücrenizden çıkmayı reddediyorsunuz. Open Subtitles أنا أخدم البابا الزائف وأنت ترفض مغادرة هذه الزنزانة
    Bir gey çift, düğün pastası satın almak istiyor ve siz onlara düğün pastası satmayı reddediyorsunuz. Open Subtitles يرغب ثنائي شاذ بشراء كعكة زفاف وأنت ترفض بيع كعكة الزفاف لهم
    O halde cevap vermeyi reddediyorsunuz, doğru mu? Open Subtitles إذن، أنت ترفض الإجابة، أليس كذلك؟
    Cesaret etmem gerek çünkü bir adam öldürüldü ve siz soruşturma yapmayı reddediyorsunuz, Çavuş Baker. Open Subtitles أنا لدى أسبابى ,ياشرطى بيكر , لأن عندى رجل مقتول .. وأنت ترفض التحقيق .
    Konukseverliğimi geri çeviriyorsunuz, hücrenizde beklemeyi reddediyorsunuz, ve şimdi de bana hakaret mi edeceksiniz? Open Subtitles انت ترفض ضيافتى ترفض ان تنتظر فى زنزانتك ...والان تقوم بأهانتى
    Dedektiflik için birebir. İşbirliği yapmayı reddediyorsunuz, demek. Open Subtitles إذن ترفض التعاون ؟
    Benim davetimi reddediyorsunuz? Open Subtitles هل ترفض ضيافتي ؟
    Tıbbi tedaviyi reddediyorsunuz ve tavuk çorbası içmeyi seçiyorsunuz. Open Subtitles هل ترفضون تلقّي العلاج الطبي، مُستبدلينه بتناول حساء الدجاج؟ هل ترفضون تلقّي العلاج الطبي، مُستبدلينه بتناول حساء الدجاج؟
    Niye Fransa'yla iş birliği yapmayı reddediyorsunuz? Open Subtitles لماذا ترفضون أن تتعاونوا مع الفرنسيين؟
    Önce bana vatandaşlık vermeyi reddediyorsunuz. Open Subtitles .في البداية ترفضون منحي اللجوء
    - Yani reddediyorsunuz. Open Subtitles - لذا، أنت تَرْفضُ.
    Yani ifade vermeyi reddediyorsunuz, öyle mi? Open Subtitles إذاً أنتِ ترفضين إعطاء تصريح ؟
    Suçunuzu itiraf etmeyi reddediyorsunuz. Open Subtitles ترفضين الاعتراف بالجريمة،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus