Güzel efendim, kalbimi bir kadının sağ topuğuna bağlamayı reddediyorum. | Open Subtitles | يا سيدي العزيز، أرفض أن أعلق قلبي بالكعب الأيمن لسيدة |
Pişmanım zaten. Sadece içtenliğime inanmanız için tiyatroya katılmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أنا كلى ندم ،ولكنى أرفض أن أستهلكه فى التمثيل المسرحى |
Ben yetişkin bir adamım, dede ve olmamı istediğin kişi olmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أنا رجل بالغ ، أبويليتو وأنا أرفض أن أكون ماتريدني أن أكون |
Sorularını cevaplamayı reddediyorum. Satranç oynamayacaksan, ben mektup yazmaya gidiyorum. Sen de yat. | Open Subtitles | انا ارفض الأجابة على اى اسئلة اخرى, لو لن تلعبى الشطرنج, ساذهب لفراشى |
Metellus, kardeşinin hükmünün feshini reddediyorum ve daimi tasdikle durumunu koruyorum. | Open Subtitles | ميتيلوس، أنا أرفض نقض حكم أخيك بل سأظل ثابتا على تأكيده |
Hayatımda ilk kez düzgün bir adamla beraberim ve buna inanmayı reddediyorum. | Open Subtitles | لأول مرة في حياتي أملك رجل جيد وأنا أرفض أن أصدق ذلك |
Ama şunu bilmelisiniz ki, bu şirketin paramparça oluşunu izlemeyi reddediyorum. | Open Subtitles | لكن يجبُ أنْ تعرف أنّني أرفض مشاهدة هاتهِ الشبكة تقسّم لأجزاء |
Ve ben de tekrar o füzenin helikopteri vuruşunu dinlemeyi reddediyorum. | Open Subtitles | و أنا أرفض الاستماع مرة أخرى لصوت ذلك الصاروخ يصيب المروحية. |
İkinci resmi icraatım olarak bizi 13. Kabile yapan damgayı reddediyorum. | Open Subtitles | ثاني عمل رسمي لي، فإنّي أرفض العلامة التي جعلتنا العشيرة الـ13. |
Ve bu üretilmiş gerçekliğin bir parçası olmayı reddediyorum benim adıma başka bazı insanlar tarafından üretilmiş ve ben kendi gerçekliğimi üretiyorum. | TED | وأنا أرفض أن أكون مشاركاً في هذا الواقع الجاهز، الذي صنعه أناس آخرون. وأنا أصنع الواقع الخاص بي. |
Ve ben, bu şekilde yaşamayı reddediyorum. | TED | وأنا، عن نفسي، أرفض أن أعيش بهذه الطريقة. |
Ben soykırıma suç ortağı olmayı reddediyorum. | TED | وانا أرفض ان أكون مشاركة فى جريمة الإبادة الجماعية. |
- Hain sözlerini dinlemeyi reddediyorum! | Open Subtitles | هذا خائن شمالى أنا أرفض الإنصات لحديثك الوضيع، سيدي |
Sarhoş bir budalayla dövüşerek kendimi alçaltmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أرفض إهانة نفسي عن طريق المشاجرة مع أهبل سكران |
Kendimi kandırmayı reddediyorum ve kendime acımayı sevmiyorum. | Open Subtitles | أنا أرفض أن أخدع نفسى, و لا أحب الشفقة على النفس |
Ateist bilim adamlarının bu mahkemeyi sapkınlıklarını manşetlere çıkarmak için seslerini duyuracak bir platform olarak kullanmalarına izin verilmesini reddediyorum. | Open Subtitles | و إننى أرفض لهؤلاء العلماء الملحدون أن يقوموا باستخدام هذه القاعة كأداة للتوجيه كمنبر |
Festivalin onurlu bir görevlisi olarak, onuruma leke sürmeyi reddediyorum. | Open Subtitles | بإعتباري مسئولاً محترماً لهذا المهرجان أنا ارفض أن أشوه نزاهتي |
Ben bunu bir kaza olarak adlandırmayı reddediyorum. | TED | وانا ارفض ان يتم اعتبار ذلك كمجرد حادث عرضي |
Cinsiyetinize karşı saygımdan bu sorunuzu yanıtlamayı reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ إجابة ذلك السؤالِ خارج الإحترامِ لجنسِكَ. |
İçinde buradaki felâketi görmeyen bir parçan olmadığına inanmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أرفضُ تصديقَ أنّه ليس بداخلكِ ما يرى مأساةً فيما حدث. |
Birileri düzgünce bana kelimenin anlamını açıklayana kadar Tanrı'nın var olup olmadığı sorusunda boğulmayı reddediyorum. | TED | وأرفض أن أدخل في مسألة هل الله موجود أم لا. حتي يستطيع أحد أن يعرف بدقة المصطلحات. |
İşin aslı sürekli uluslararası şirketlerden teklif alıyorum ama reddediyorum. | Open Subtitles | حسناً، خمني ماذا؟ إنّي أحصل عروض من شركات دولية طوال الوقت لكنني أرفضها. |
Ortada reddedilecek bir şey yok. Ben yine de reddediyorum. | Open Subtitles | لايوجد شئ ترفضه حسنا سأرفض في كل الحالات |
"Babam Bassam Al Fayeed'i reddediyorum." | Open Subtitles | أنا أتبرأ من والدي (بسام الفايد) |
Senatör, beşinci maddeye dayanarak, yanıtlamayı tüm saygımla reddediyorum. | Open Subtitles | سيناتور،في أساس التعديل الخامس؟ أنا باحترام أمتنع عن الإجابة عن السؤال |
Baylar, kurumuma yöneltilmiş tüm suçlama ve söylentileri reddediyorum. | Open Subtitles | يا سادة انا انكر كل هذه الشائعات و الادعاءات حول منظمتى. |
Siz beni red edemezsiniz, çünkü ben sizi reddediyorum. | Open Subtitles | لاتستطيع أن ترفضني لأنني أرفضك |
reddediyorum, tamam mı? Annem de reddedene kadar | Open Subtitles | أرفضه إلى أن ترفضه هي أيضاً |
Hayır, reddediyorum çünkü ben çakra, enerji veya inancın gücü gibi peri masallarına inanmıyorum. | Open Subtitles | كلّا، أنبذها لعدم إيماني بخرافات الشاكرا أو الطاقة أو قوّة الإيمان. |
Beni gömmen için bir çukur kazmayı kat'i surette reddediyorum, kusura bakma. | Open Subtitles | أَرفض بشكل مطلق أن أحفر حفرة لَك |
Hemşireyle konuşan kişinin ben olduğum iddiasını reddediyorum. | Open Subtitles | .أنا أنكر بأنه كان أنا من طلب التحدث مع الممرضة |