| Reggie, bana borçlu olup borcunu ödeyemediğinde ondan iyilik isterdim. | Open Subtitles | ريجي كان يدينني مال وعندما أصبح محتاج، انا طلبت معروف |
| Sayın Yargıç, bu davanın Reggie Davis'le hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | سيادتك, عريضة لدينا لديها ما تفعله مع ريجي ديفيس شيء |
| Annem ve Reggie sık sık tartışıyorlardı... aniden Reggie Hong Kong'a gitti. | Open Subtitles | أمي و ريجي كانا يتجادلان كثيراً ثم فجأةً، ذهب إلى هونغ كونغ |
| Harika danışmanımın kapısını çaldım, Reggie Edgerton, yeni fikrimi paylaşmak için. | TED | طرقت باب ناصحي الرائع ريجي إدجرتون, لأشاركه فكرتي |
| - Reggie, Sanırım en iyisi buradan gitmeliyiz. - Hayır, Sadece bekle. | Open Subtitles | اعتقد اننا يجب ان نذهب يا ريجى لا انتظروا |
| 3.14159265358979 -- Reggie Watts: Eğer bir şeyler yapacaksak, sadece bir karar vermemiz lazım. | TED | 3.14159265358979 ريجي واتس: إذا كان علينا أن نفعل شيئا، علينا فقط أن نتخذ قرارًا. |
| Bana Acımasız Reggie derler. Hiçbir örümcek beni korkutamaz. | Open Subtitles | انهم يدعونني ريجي الطائش لا يخيفني عنكبوت |
| Reggie, Pam'e karşı iyi olmanı istiyorum. | Open Subtitles | ريجي.. أريدك أن تكون ولداً مطيعاً مع بام |
| Reggie ve Drop Shadow'u buraya gönderin ki, gümüş Dolar ile kağıtları alsınlar. | Open Subtitles | هرفاكت، وسيد ريجي ودروبشادو هنا من اجل الدولار الفضي والاوراق. |
| Sahaya fırladım ve Reggie Miller'a sosisli sandviç fırlattım. | Open Subtitles | انطلقت إلى الملعب وألقيت بقطعة مقانق على ريجي ميلر. |
| Ama Reggie'nin ona öylece para vermesini istemiyor. | Open Subtitles | لكنه لا يريد أخذ المال من ريجي دون مقابل |
| Onu hemen teslim et, Reggie. O Amerikan hükümetinin malı. | Open Subtitles | سلمى هذا الان يا "ريجي" ، انها ملك للحكومه الامريكيه |
| Herkesin bu kartı Reggie için imzalamasını istiyor. | Open Subtitles | نريدكم كلكم للتوقيع على هذا الكارت من أجل ريجي |
| İyi gidiyorsun Reggie. | Open Subtitles | أنت تقوم بعمل رائع يا ريجي أنت عدّاء سريع بحق |
| - Haydi, bebek. Yapma dedim, Reggie. | Open Subtitles | ــ بالله عليكِ يا عزيزتي، لا تتصرفي هكذا ــ قلت توقف يا ريجي |
| Sana diyorum, Reggie. Jersey'deki en şanslı adam benim. | Open Subtitles | أخبرك ريجي أنا أكثر الرجال حظاً في جيرسي |
| Reggie yardım almakta sorun yaşıyor. | Open Subtitles | ريجي كانت عندها صعوبة في الحصول على العلاج |
| Reggie'ye bir seri akciğer ve bronş hastalığı teşhisi konuldu. | Open Subtitles | ريجي شُخّصت بسلسلة المشاكل الرئوية والقصبية |
| -Onları seçelim! -Biliyorum, Reggie Ray. | Open Subtitles | يمكننى ممارسة الحب معهم الإثنين أعلم يا ريجى راى |
| Reggie, ne dedi? Bizim tek istediğimiz bizim olan. Onun sende olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ريجى" ماذا يقول لكِ" - نحن نريد ما يخصنا ونعرف انه لديكِ - |
| Şu Reggie Wright şahsiyetiyle polise koşarak gitmeden önce ilgilen. | Open Subtitles | اعير انتباها الي شخصيه رجي ريت قبل هروبه الي الشرطه |
| Reggie Siefert'ın davetlisiydin. | Open Subtitles | لقد كنت ضيف (راجي سيفار) الحاخام الخاص بك هنا |
| Adım Regina biliyorsun. Kimse beni Reggie diye çağırmaz. | Open Subtitles | "اسمى "ريجينا لم يدعونى احد ب"ريجى" من قبل |
| Reggie eskiden Brooklyn'deki en iyi turtayı yapardı. | Open Subtitles | كان "ريدجي" يقدم أفضل فطيرة بيتزا في كل "بروكلين". |
| Reggie demenden iyidir. | Open Subtitles | انه افضل من ريغي عندما ناديتني به امس |
| - Beyefendi Reggie Rayfield, muhalefet araştırmalarının yöneticisi. | Open Subtitles | ،(هذا هو (ريجّي مايفيلد رئيس قسم بحوث المعارضة (بينجامين) |
| - Alo! - Hank. Ben peder Reggie. | Open Subtitles | مرحباً , هانك , انا الاب ريدجى |
| Neden Reggie'le ben denizde batıyoruz? | Open Subtitles | و لكن لماذا انا وريجي يسحبنا التيار للبحر؟ |