Yolumuzu kaybettiğimizde evimizi bulmamıza rehberlik edecek bir şey. | Open Subtitles | شيء ليرشدنا إلى المنزل عندما نشعر بأننا تهنا |
Hepimizin bize rehberlik edecek bir papaza ihtiyacı var. | Open Subtitles | حسنا كلنا نحتاج قسيساً ليرشدنا |
Eh, bize rehberlik edecek kimse yoktu. | Open Subtitles | . حسناً ، لم يكن لدينا أحد ليرشدنا |
Kitabın içeriğini bana süreç sırasında rehberlik edecek basit bir tablo haline getirdim. | Open Subtitles | لقد قطّرت الجوهر على شكل رسم إرشادي سيرشدني خلال العملية |
Ama inanıyorum ki Tanrı bana rehberlik edecek. | Open Subtitles | لكن لدي الثقة أنه سيرشدني |
Yolculuğumuzda bize rehberlik edecek misin? | Open Subtitles | هل سترشدنا في رحلتنا؟ |
- Bize rehberlik edecek kimse yok. | Open Subtitles | لا يوجد احد ليرشدنا |
Audrey rehberlik edecek kimse olmadığını söyledi. | Open Subtitles | (اودرى) قالت ,لا يوجد احد ليرشدنا |