Basit birşey. Gösterişsiz. Bir rehinci dükkanında dikkatini çekmez. | Open Subtitles | شيء بسيط ، سهل أنت لن تلاحظه في دكان رهن |
Çan kulesinin yakınlarındaki bir rehinci dükkanındaki güvenlik kasetinden görüntüler. | Open Subtitles | لقطات فيديو أمنية لعملية سرقة على محل رهونات الليلة الماضية |
Kardeşim gitti Batı'da bir rehinci dükkânı açtı. | Open Subtitles | أخي قام بالتوجه إلى غرب البلاد وقام بافتتاح متجر لرهن الأشياء |
İlk gördüğün yerde çenesine yumruk atacağın bir adam için $300! Ben... Bu sefer Acme rehinci dükkanına götür. | Open Subtitles | ان 300 دولار ستجعلك تريد ان تلكمه فى المرة القادمة التى تراه فيها خذهم الى قسم الرهونات وستحل على اكثر من هذا المبلغ |
rehinci büyük işler çeviriyor. O kasada bir servet varmış. | Open Subtitles | مكتب المرابي هو الغنيمة الكبرى, يقول البناء أن لديه ثروة في تلك الخزنة |
Acaba buralarda bir rehinci dükkânı var mıydı? | Open Subtitles | المعذرة هل تعرف ما إذا كان محلّ للرهن هنا؟ |
Bob Geer adlı bir adam tarafından iki ay önce rehinci satıldı. | Open Subtitles | تم بيعها الى مكتب رهانات منذ شهرين بواسطة شخص اسمة بوب جير |
Kayıtlı rehinci dükkânlarından 50 dolar üstü malların listelerini toplarsın. | Open Subtitles | تتلقى تقارير من كل متاجر الرهن المسجلة حول كل غرض تفوق قيمته الـ 50 دولاراً |
20 kâğıda rehinci dükkânından aldım. Bana kendine has bir gizem katıyor, değil mi? | Open Subtitles | اشتريتُه من محل رهن بـ20 دولاراً، يمنحني سحراً خاصّاً، أليس كذلك؟ |
Benim için bir rehinci biletini kontrol etmeni istiyorum. | Open Subtitles | - أريد أن تتفقد لاجلي أيصال رهن بأحد المحلات |
Silahlı soygundan yakalandı ve üzerinden bir rehinci makbuzu çıktı. | Open Subtitles | كانت هناك بطاقة رهن عليه! يُدعى (كيفن واكر) |
Tamam, peki, nakit para kesmeyecek, yani, ne, rehinci dükkanı mı? | Open Subtitles | حسنا , لا يمكن توفير مال اذن ماذا ؟ رهونات ؟ |
Bu yüzden kutu gereklidir, yeni gösterir ve rehinci dükkanından aldığın sıradan bir makine gibi değildir. | Open Subtitles | ... لأنيُخطّطُلإعْطائه إلى شخص ما ك هدية... ... وهويَحتاجُالصندوقَ لذا يَبْدو جديداً... ... ولايَحْبَّبَعْضآلةِ التصوير هو فقط إستُلِمَ في محل رهونات. |
Queens'de bir rehinci elmastaki seri numarasını bulmuş sonra da onlara geri satmaya çalışmış. | Open Subtitles | مكتب رهونات في (كوينز) وجد الرقم التسلسلي على الألماس، وقد حاولوا إعادة بيعه لهم. |
Altı yıl sonra nikâhımın ertesi günü yolum bir rehinci dükkânına düşüyor evimden kaç, altı, yedi, sekiz eyalet uzakta bir yerde ve isimlerimizin yazdığı ona özel olarak yaptırdığım bu yüzüğü buluyorum ve sen bana bilgi veremeyeceğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | بعد ستة سنوات وفي يوم زواجي انتهى بي الأمر في متجر لرهن الأشياء... |
Bugünse bir rehinci dükkânında buldum. | Open Subtitles | واليوم وجدته في متجر لرهن الأشياء |
Yolum bir rehinci dükkânına düştü. | Open Subtitles | لقد كنت في متجر لرهن الأشياء... |
Seni heykeli aldığım rehinci dükkanına götürebilirim. | Open Subtitles | يسعدني أن أصطحبك إلى متجر الرهونات الذي أخذته منه |
Tüm bu süprüntüleri sakladığına inanamıyorum. rehinci dükkânı gibi. | Open Subtitles | لايمكن أن أصدق أحتفاظها بكل هذه الخردة، كانها أحد محال الرهونات |
rehinci hayalet ve çöp tenekesi. | Open Subtitles | "شبح محل الرهونات" و" صفيحة القمامة" |
Düşündüm de bir kamera olsa... rehinci kasayı açarken onu çekerdim. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر بأنه لو كان لدي كاميرا لأستطعت تصوير المرابي وهو يفتح الخزنة - بإمكاننا أن نحصل على رمز القفل بهذه الطريقة |
rehinci saat 06:00'da geliyor. Dükkanı 07:00'de açıyor. | Open Subtitles | يأتي المرابي في الـ6 و سيفتح في الـ7 |
Muhbirim rehinci dükkânı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | مخبري قال انه مكتب للرهن |
Ve keyifsiz bir rehinci üç. | Open Subtitles | وثلاثة من مكتب رهانات ردىء السمعة |
rehinci dükkânının bile kalitesini göstermek için işe resepsiyonist aldığı o güzel eski günlerde kaldı o iş. | Open Subtitles | في الأيام الخولي عندما كان حتى محل الرهن يضع موظفة إستقبال ليظهر منزلته |