Ama biliyor musun, altı üstü bir sandalye ve kutusundaki resimdeki gibi duruyor. | Open Subtitles | لكنك تعرف لماذا؟ فمن كرسي. يبدو مثل الصورة على مربع. |
Aynı size getirdiğim resimdeki gibi. | Open Subtitles | مثل الصورة التي احضرتها. |
Tamam, resimdeki gibi olsun. | Open Subtitles | حسناً ، تماماً مثل الصورة |
Tıpatıp resimdeki gibi! | Open Subtitles | تماماً مثل الصورة |
resimdeki gibi, eBay'de şansım yaver gitti. | Open Subtitles | مثل الصورة تماماً، وجدتها على (إيباي) |
Evet, tıpkı resimdeki gibi. | Open Subtitles | نعم مثل الصورة |