"ressamların" - Traduction Turc en Arabe

    • الفنانين
        
    • الرسامين
        
    ressamların bunu kendi işlerine taşımak isteyişlerine hep şaşırmışımdır. TED دائماً أندهش بالطريقة التي يكون بها الفنانين على إستعداد للقيام بذلك في أعمالهم الفنية.
    Ünlü ressamların çoğu yıllarca barmen olarak çalrşmıştır. Open Subtitles العديد من الفنانين العظماء عملوا كندلاء بالحانات من قبل
    Yemek saatinde parka gidip ressamların resim yapmalarını izlemeyi seviyorum. Open Subtitles أذهب إلى المتنزه في ساعة غدائي أحب مشاهدة الفنانين وهم يرسمون
    Niçin onu şu ressamların yerine götürmüyorsun. Open Subtitles لم لا تأخذها إلى مكان الرسامين الرائع ذاك
    Büyük ressamların hepsi komünist domuzlar. Open Subtitles جميع الرسامين العظماء هم خنازير شيوعية
    ressamların içinde hareket edebielecekleri bir yer düşünün. Bu bir çeşit kuluçka ve aktif destek dönemidir genç zenci ressamlarla çalışarak yapmaya çalıştığım. TED فكر في المكان الذي يمكن أن تقوم به الفنانين في ذلك. هذا هو نوع من الإحتضان و الدعوة التي أعمل من أجلها ، في العمل مع الفنانين السود الشباب.
    Mesela bir sanat eseri... ünlü ressamların elinden çıkmış bir sanat eseri. Open Subtitles ... مثل قطعة فنية لـ أحد الفنانين المشهورين
    Ah evet, karakalem yapılır bundan. ressamların karakalemi. Open Subtitles أجل ، إنه يصنع الفحم فحم الفنانين
    Bütün bu örneklerde, bence, ışığı karanlıktan almalıyız, ve karanlığı bir tuval olarak kullanmalıyız -- ressamların yaptığı gibi, Edward Hopper'ın bu resimde yaptığı gibi. TED في كل تلك الأمثلة ، كما أعتقد ، ينبغي لنا أن نبدأ بخلق الضوء من الظلام وأن نستخدم الظلام باعتباره إضافة فنية -- مثل ما يقوم به الفنانين التشكيليين مثل إدوارد هوبر في هذه اللوحة.
    Önemli nokta, bana göre, o durumda, o anda söylenecek, gerçekten, herşeyden çok bu resimlerin nasıl işe yarayabileceğini, yaradığını ve ressamların öncekinden bir adım önde olmak kaydıyla, şu anki günlük yaşantılarımızda hayal edebileceğimiz gibi, bu resimlerle nasıl çalıştıklarını anlamak isterdim. TED الهدف من ذلك ، بالنسبة لي كان للتحدث، في تلك المساحة، في تلك اللحظة بأنني في الحقيقة، أكثر من أي شيء آخر أردت فهم كيف يمكن للصور أن تؤثر .. كيف الصور عملت و كيف قدموا الفنانين مساحة أكبر من تلك التي بها يمكننا تخيلها في حياتنا اليومية لتعمل من خلال هذه الصور.
    Ve ertesi gün, Lily tablosunu civardaki ressamların tablolarını sergileyen bir kahve dükkânına götürdü. Open Subtitles لذا ، في اليوم التالي أخذت (ليلي) لوحتها للمقهى الذي يعرض الفنانين المحليين
    1968'e bakacak olursak, inanılmaz tarihi bir dönem, o günden beri devam eden akımı düşünün, bize bugün ayakta kalacak ayrıcalıkları veren olanakları düşünün, ve bu müzenin önemli Afrikan-Amerikan ressamların Jacob Lawrence, Norman Lewis, Romare Beardon gibi, bu ülkedeki sanat tarihine karşı tarihi ve mirası sorgulayan büyük bir protesto anında ortaya çıktığını hayal edin. TED للنظر في عام 1968 م في اللحظة التاريخية المذهلة، و التفكر في القوس الذي حدث منذ ذلك، ثم للتفكير في الإحتمالات أننا جميعاً لنا شرف الوقوف اليوم و تصور أن هذا المتحف جاء من لحظة إحتجاج كبيرة، و تلك التي كانت كثيراً عن دراسة التاريخ و التراث لأهمية الفنانين الأميركيين الأفارقة لتاريخ الفن في هذا بلد مثل لورانس جاكوب ، نورمان لويس ، و رومير بيردون.
    Faulkner; dili modern ressamların boyayı kullandıkları gibi kullanıyor. Open Subtitles (فولكنر) يستخدم اللغة كطريقة الرسامين العصريين بإستخدامهم الطلاء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus