Ne tuhaftır ki, şimdiye kadar aldığım en ilginç ret mektubu görünüşte zararsız bir mekan olan Walt Disney Dünyası'ndan geldi. | TED | والغريب ، النوع أكثر ابرزاً هي رسالة رفض التي تلقيتها من عالم والت ديزني ، الذي يبدو كموقع حميد. |
İmzanız üstüne vurulmadan önce bu ret mektuplarını görür müsünüz? | Open Subtitles | هل رأيت أبداً خطاب رفض قبل أن يُطبع توقيعك عليه ؟ |
Okulun telefon kayıtlarına ve ret mektubu alan ailelerin listesine de ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أيضاً سنحتاج نسخ لجسلات هاتف المدرسة وكذلك قائمة الآباء الذين إستقبلوا خطابات الرفض |
Genç kızlar zorla evlendirilmemeli, seçme yada ret hakkı olmalı. | Open Subtitles | أن الفتيات لا يجب أن يجبروا على الزواج و لكن لهم حق الإختيار أو الرفض |
Hâlâ ailemi Arjantin'den çıkartmayı ret mi ediyorsun? | Open Subtitles | أنت مازلت ترفض المساعدة فى اخراج عائلتى من الارجنتين. |
Doğru mu anladım sen bu vakada çalışmayı ret mi ediyorsun? | Open Subtitles | هل فمهت بشكل صحيح، أنك رفض العمل في هذه القضية؟ |
Size söylemediğim dört tane ret mektubu aldım. | Open Subtitles | لا لقد تلقيت 4 رسائل رفض لم أخبركم بشأنها |
Evet, posta kutusuna başka bir ret mektubunun gelmesini kaldırabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أدري إن كنتُ سأتمكن من الوقوف جوار علبة البريد لأجل رفض آخر |
Evde, mütevazi olmamı sağlayan bir sürü ret mektubu var. | Open Subtitles | حسنًا، لديَّ خطابات رفض جمّة بمنزلي ستبقيني متواضع |
Ona verdiğimiz ismi ret mi ediyor? Onu mirasımdan mahrum bırakırım. | Open Subtitles | رفض الاسم الذي اعطيناه اياه سوف احرمه من كل شيء |
Altı yaşındaki biri için çok fazla ret yedi. | Open Subtitles | تلك كمية كبيرة من الرفض بالنسبة لطفلة في السادسة من العمر |
Milyarder bekârımız beş hoş bayana devam gülü vermiş; zekâ, karakter ya da etnik köken belirtisi olanlara ise ret taşı fırlatmıştı. | Open Subtitles | و قذف حجر الرفض على كل من أظهرت الذكاء أو الشخصية أو الأصالة |
Bir tomar ret mektubuyla yolun devamı, mahalle videocusundan ileriye gitmez. | Open Subtitles | بوجود كدسه من رسائل الرفض المضي قدماً يعني العمل في متجر أفلام فيديو محلي |
Adamın karısını siktin, bir de vurmayı ret mi ediyorsun? | Open Subtitles | وطأت زوجة الرّجل، والآن ترفض الإطلاق عليه؟ |
Odasından dışarı çıkmıyor, protein içeceklerini ret ediyor. | Open Subtitles | هي لا تريد مغادرة غرفتها و ترفض أخذ مخفوق البروتين سيئة |
Sürekli teklif ediyor ama hep ret cevabı alıyor. | Open Subtitles | إنه يستمر في طلب الزواج منها و لكنها ترفض |
Yedi gece, yedi kız, sıfır ret. | Open Subtitles | سبع ليالي ، سبع فتيات بدون أن أتعرض للرفض مطلقاً |
Ton balığı yemeyi ret ediyorum. | Open Subtitles | ارفض التواجد بمكان فيه سمك التونا الان ، هيا |
ret cevabını ertelemen duygusuz ve kaba bir şey olur. Nasıl bir sanat, nasıl bir mükemmellik? | Open Subtitles | انه سيكون غير مناسب تاخير رفضك. ماهذا الفن |
Her neyse, memur belgeleri inceler ve sigortalıya derhal bir ret cevabı gönderir. | Open Subtitles | علي أي حال الموظّف يراجعها و في الحال يرسل خطاباً للمؤمّن عليه برفض المطالبة |
Tanrının emirlerine uymayı ret ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يرفضون دفع الضرائب التى يجب أن يدفعونها |
Olmaz. Kendin için ret oyu kullanamazsın. | Open Subtitles | لا، لا، أنت لا تَستطيعُ نفسُ يُصوّتُ ضدّه. |
Beni böyle âşık ettikten sonra ret mi edeceksin? - Beni oyuncak mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أنت تجعلني أشعر بهذه الطريقة وبعد ذلك ترفضني , هل أنا لعبه ؟ |
Saç örneğinizi vermeyi ret mi ediyorsunuz Bay Nelson? | Open Subtitles | أترفض منحنا عينة من شعرك طوعاً يا سيد " نيلسون؟ |
Bu mektubu yazdığını ret mi ediyorsun? | Open Subtitles | هل تنكرين بأنكِ من كتب هذه الرسالة؟ |
320 tane ret ve 21 görüşme. | Open Subtitles | هناك 320 شخص تمّ رفضهم و 21 شخصاً سيجري المُقابلة. |