| Uyan artık, John Rhodes asla .... ...hapisane hücresi görmeyecek. | Open Subtitles | استيقظ جون رودس لن يرى زنزانة سجن من الداخل أبدا |
| Chapungu'nun kanatları, vinçle birlikte, Cecil John Rhodes'un düşüşünü duyururcasına yükseldi. | TED | أجنحة تشابونغو، جنبا إلى جنب مع الرافعة، ارتفعت لتعلن سقوط سيسيل جون رودس. |
| 'Yalnız' Rhodes'un genç modeli ve başa çıkması daha kolay. | Open Subtitles | إنه " رودس الوحيد " الصغير و سهل التعامل معه |
| Cooper, şerefisizin tekiydi ama, Rhodes'un yanında melek gibi kalıyor. | Open Subtitles | توقعت أن "كوبر" كان غبيا "لكنه كان طيبا مقارنة بــ"رودز |
| Memur Rhodes dışarıda. Bir mahkumu taşıyordu. | Open Subtitles | ـ الضابط رودز خرج للبحث عن السجين ـ الذي هرب |
| Oh, ve sen de Rhodes'un katolik alimisin(! ) | Open Subtitles | تتحديثن و كأنك عالمة من جامعة رودس جامعة شهير في جنوب إفريقيا |
| Bay Rhodes, isterseniz olayı biz ele alalım. | Open Subtitles | سيد رودس هل أنت متأكد أنك لا تريدنا أن نتعامل مع هذا الموقف؟ |
| John Rhodes'un tutacağı avukatlar, Miguel'i senin öldürdüğüne insanları inandırır. | Open Subtitles | رودس يمكنه أن يستأجر محاميين يجعلون الناس يعتقدون أنك من قتلت ميجيل |
| John Rhodes'a söyle, Tanrının ülkesine cehennemi getiriyorum. | Open Subtitles | أخبر جون رودس أنني سأحول أرض الله إلى جحيم |
| Ateş emrini senin verdiğini Rhodes'a söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتأكد أن يعرف رودس أنك أنت الذي أمرت الرجال بإطلاق النار |
| Bak, Rhodes defalarca ısırılmıştı. O bir kez. | Open Subtitles | هيه، انظري، رودس تم عضه مئات المرات اما هو فمرة واحدة |
| Ben Lily Rhodes, ve bu benim kız kardeşim, ...ve hiç kimse bize böyle davranamaz. | Open Subtitles | اهلا, انا ليلي رودس وهذه أختي ولا أحد يعاملنا هكذا |
| Bu şarkılar April Rhodes'un tek kişilik şovu için mi? | Open Subtitles | أهي أغاني لـ عرض المرأة الواحدة أبريل رودس ؟ |
| William, meşhur, hafif meşrep, bücür April Rhodes'un şehre geldiğini ve Broadway'e dönmesi için ona yardım ettiğini inkâr etmeyeceğine eminim. | Open Subtitles | حسنا ، ويليام ، أنت لا تشكك في أن الأسطورة الرومية أبريل رودس موجودة في البلدة وأنت تساعدها في العودة لـ برودواي |
| O Charlie Rhodes değil, Ivy Dickens. | Open Subtitles | إنها ليست تشارلي رودس. إنها آيفي ديكينز. |
| Millet, Sam Rhodes'un peşindeki devriye aracıyla konuştum...onu kaybetmişler. | Open Subtitles | لقد تحدث مع دورية المراقبة الخاصة بسام رودس لقد هرب منها |
| Marston onu bir kez kaybetti. Ben diyorum ki Rhodes 6 eyalet ötede... | Open Subtitles | مارستون سبق و ان فقده مرة و ان اقول انا رودس ست ولايات بعيد |
| Bak, Rhodes kaçtı, ancak biz evinde son 30 yıla ait cinayetler hakkında bilgi bulduk. | Open Subtitles | رودس هرب, لكن وجدنا بعض الملفات تربطه لمجموعة من الجرائم |
| - Sakin ol Rhodes. - Hayır, sen sakin ol. | Open Subtitles | ـ فقط خذ الأمور ببساطة، رودز ـ أنت خذ الأمور ببساطة |
| Kıbrıs Rhodes'in en ümitsiz üyesine merhamet ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً جـن لأنكِ شعرتي بالأسى تجاهي لأصبح الأكثر مبتدىء مثيراً للشفقة في قبرص رودز. |
| Emekli profesör ve başkan Celia Catherine Rhodes'un torunu. | Open Subtitles | وحفيدة الرئيسة الفخرية سيليا كاثرين رودز |