Kayıtsız bir portal tabancasını kullanmak bir Summer'ı radikalleştirmek hain bir Rick'le komplo kurmak. | Open Subtitles | تشغيل بندقية بوابة غير مسجلة، تطرف الصيف، والتآمر مع ريك خائن. |
Ne dersin, tavan arasına çıkıp Rick'le malları paylaşalım ve onu şutlayalım mı? | Open Subtitles | ..ما رأيك بأن نذهب للعلية ونتقاسم الغنيمة مع (ريك) ونعطيه الحصة النهائية ؟ |
Laura, Rick'le beraber kamyona atlayınca, ben de binmek zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | ولكن عندما تركب "لورا" الشاحنة مع "ريك"، أرافقها بأي حال. |
Rick'le beraber çalışıyorum. - Graham Waters. | Open Subtitles | "ديك فلانجون" اعمل مع "ريك" "جرهام موريس" |
Seni görmek istedim çünkü Rick'le erzak aramaya çikacagim. | Open Subtitles | اريد ان اراك لأني سوف اخرج مع ريك |
Rick'le Paris'ten geldi. | Open Subtitles | أتى من باريس مع ريك. |
Rick'le Paris'ten geldi. | Open Subtitles | أتى من باريس مع ريك. |
Becky'nin Rick'le başı dertteymiş. | Open Subtitles | بيكي لديها مشاكل مع ريك. |
Evet, benim, Rick'le asla yatmadığın hikayesini yediğim gibi. Ne dedin sen? | Open Subtitles | مثلما أنا صدّقت قصّتك حول عدم (نومكِ مع (ريك |
Pekala, bu geceki uçakla gideceksen kontratı Rick'le konuşuruz. | Open Subtitles | حسناً، لو أردنا أن تلحق بطائرة الليلة، فعلينا أن نناقش العقود مع (ريك) الآن. |
Neden gidip Rick'le oynaşmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تذهبي وتلعبي مع "ريك"؟ |
Rick'le yattım. | Open Subtitles | مارست الجنس مع ريك. |
Gizlice çıkıp hapishaneye varmak ve Rick'le konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | ولن يفتحوا البوابة أريد فقط أن أتسلل للخارج وأذهب إلى السجن -وأتحدث مع (ريك ) |
Uçuş öncesi şarkılar için sen burada dur, ben Rick'le dans edeceğim. | Open Subtitles | ـ لا حسنًا، أريد أن أبقيكِ هناك لتهتمي بجميع الركاب طوال الرحلة مع (ريك)، |
Durumu iyi. - Bu yüzden Rick'le. | Open Subtitles | -هكذا الحال دائما مع ريك |
Rick'le yattığını söylediler. | Open Subtitles | (لقد قالوا بأنها كانت تنام مع (ريك |
Rick'le kurdukları şirket. | Open Subtitles | هذه الشركة التي أسسها مع (ريك) |
Rick'le Sophia'yı aramaya gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب مع (ريك) للبحث عن (صوفيا) |
Rick'le konuşurken bayağı kızmış görünüyordun. | Open Subtitles | بدوتَ خائفاً أثناء التحدّث مع (ريك). |
Hayır, Rick'le kal. Yapacağını yaptın zaten. | Open Subtitles | لا، ابقي مع (ريك)، لقد فعلتِ ما يكفي |