| Ama sadece faydalanırsak, uzun vadede çok risklidir. | TED | ولكن إذا استثمرنا فقط، فإنها مخاطرة شديدة على المدى الطويل. |
| Üzgünüm Seni serbest olamaz. Ama isteyen şu anda sadece çok risklidir. | Open Subtitles | أعتذر أنني لا أستطيع أن أحررك لكن التمني فيه مخاطرة كبيرة |
| Her karar risklidir. Hayat böyle. | Open Subtitles | هناك مخاطرة في كل شيئ هذا هو معنى الحياة |
| İnce buz üzerinde yürümek daima risklidir. | Open Subtitles | المشي على الجليد الرقيق هو محفوف بالمخاطر دائما. |
| Her cerrahi risklidir. | Open Subtitles | لكل جراحة مخاطرها |
| Ne yazık ki benim gibi adamların işini taklit etmek risklidir. | Open Subtitles | لسوء الحظ عمل أشخاص مثلي لا يمكن أن يكون ليس بدون مخاطرة |
| Klasik "beni unuttunuz" numarasına yatabilirsiniz ama risklidir. | Open Subtitles | يمكنكم تجريب الأسلوب القديم "افتقدتني" تقليدي , لكن به مخاطرة |
| Evet, bu espri her zaman risklidir. | Open Subtitles | أجل، هذه الدعابة دائما ماتكون مخاطرة. |
| Bir embriyonun DNA'sını değiştirmek çok risklidir. | Open Subtitles | تعديل الحمض النووي للجنين مخاطرة كبيرة |
| Fazla risklidir. | Open Subtitles | تلك مخاطرة عظيمة |
| Yanlış kimlik beyan etmek çok risklidir hıyar Leonardo Da Vinci! | Open Subtitles | إعطاء هوية مزورة أمر به مخاطرة كبيرة يا (ليوناردو دا فينشي)، أيها العجوز النذل! |
| Demek istediğim her şey risklidir. | Open Subtitles | انا اعني ان كل شيء مخاطرة |
| Matematik risklidir. | Open Subtitles | الرياضيات تنطوي على مخاطرة |
| - Benim arkadaşım olmak risklidir. | Open Subtitles | إنه أمر محفوف بالمخاطر يا صديقى |
| Kara borsa risklidir, Bayan Emberly. | Open Subtitles | (للسوق السوداء مخاطرها آنسة (امبيرلي |