Ruslar muhtemelen öncesinde Magazin'e ya da şeker fabrikasına uğramış olacaklar ki hepsinin eli şeker ve çikolata doluydu. | Open Subtitles | ويبدو أن الروس كانوا قبل المعركة فى مخزن للطعام أو فى مصنع للحلويات لأن ملابسهم كانت ملئ بالحلويات والشوكولاته |
Ruslar bizi tek parça halinde ele geçirmek istiyorlar, bu yüzden buradalar. | Open Subtitles | الروس بحاجة لاحتلالنا في قطعة واحدة، وهذا هو السبب في وجودهم هنا |
Orta Finlandiyalılar Ruslar'ın tıpkı işe gider gibi erkenden yola koyulduklarını söylüyorlar. | Open Subtitles | ويقول الأولاد من فنلندا الوسطى الروس تبدأ في وقت مبكر، مثل العمل. |
Ama Ruslar orada, burada, her yerde bizi kontrol ediyordu. | Open Subtitles | لكن الروس كانوا يفتشونا هنا وهناك وفي كل مكان بإستمرار |
Ruslar, İsveçlilerin bizim tarafımızda olduğunu bilirlerse, bize saldırmayacaklardır. | Open Subtitles | روسكيس لن تهاجم إذا كانوا نعلم السويديين في صالحنا. |
Sonunda Amerikalılar ve Ruslar o Nazileri ve karılarını öldürdüler. | Open Subtitles | لحسن الحظ الأمريكان و الروس .. قتلواهؤلاءالنازيون. و زوجاتهن المنيوكات. |
Galiba Ruslar beni çok önemli biri sanıyorlar. Beni bu yüzden öldürmüyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أن الروس يعلمون مدى أهميتى و هذا ببساطة سبب إبعادى هنا |
Ruslar uzun süredir geçit programı konusunda daha çok işbirliği yapmak için bastırıyorlardı. | Open Subtitles | الروس يطالبون بالمزيد من التدخل في برنامج ستارجيت الى حد بعيد لبعض الوقت |
Ruslar, bana arkeologları Dr Britski'nin tam bir raporunu maillediler. | Open Subtitles | أرسل الروس لي بريد إلكتروني تقرير عالمِ آثارهم، الدّكتور بريتسكي. |
Orası, merkezden yalnızca 12 km uzakta. Ruslar bu kadar yakın mı? | Open Subtitles | على بعد 12 كيلومتر فقط من المركز هل صار الروس بذلك القرب؟ |
Görünen o ki, Ruslar Oder'in ilerisindeki bir demiryolunu ele geçirmişler. | Open Subtitles | على ما يبدو، الروس أستولوا على جسر للسكك الحديدية فى أودر |
Bu, merkezden yalnızca 12 km uzakta. Ruslar bu kadar yakın mı? | Open Subtitles | على بعد 12 كيلومتر فقط من المركز هل صار الروس بذلك القرب؟ |
Köpekleri de bir şey bulamayınca, Ruslar temiz olduğumuzu düşündüler. | Open Subtitles | وحيث الكلاب لم تكتشف شئ فسيعتقد الروس بأن هذا نظيف |
Ruslar tüm kaçanları toplayıp onları kütük gibi köyün ortasına yatırıyorlar. | Open Subtitles | لذا، جمّع الروس كل المخالفين وكوموهم مثل الخشب في وسط القرية |
"Çünkü Ruslar bizim onlara dört yıldır yaptıklarımızın azıcığını bize yapsa an itibariyle canlı bir tek Alman kalmaz." dedi. | Open Subtitles | لأنه ولو حاول معنا الروس ما الذي فعلناه لهم في السنوات الأربعة الأخيرة في لامستقبل لن يكون هنالك أي ألمان |
Tavrımızı ortaya koyduğumuza göre Ruslar durumu tekrar düşünüyorlardır eminim. | Open Subtitles | أراهن بان الروس يعيدون التفكير بما أننا الآن إتّخذنا موقفاً |
Fakat ayrıntılar kesinlikle ben ve Ruslar arasında kalmak zorunda. | Open Subtitles | لكن التفاصيل يجب حقاً أن تبقى سراً بيني وبين الروس |
Ama dosyasına göre, 7 yıl önce, Ruslar tarafından öldürülmüş. | Open Subtitles | لكن طِبقاً للملف فإنه قُتلَ قبل سبع سنوات بواسطة الروس |
Bu sefer Ruslar gelecek, emin olun uzun süre kalacaklar. | Open Subtitles | الروس سوف يأتي. لكنهم لا بد أن تبقى إلى الأبد. |
Ruslar çok yakında Finler'in ne demek olduğunu daha iyi anlayacaklar. | Open Subtitles | وسوف روسكيس قريبا تعرف الفنلنديين تعني شيئا حقيقيا. |
Potila, 5. bölüğe sığınağı Ruslar'dan geri alma emri ver. | Open Subtitles | بوتي? ، تأمر الشركة الخامسة اتخاذ القبو مرة أخرى من روسكيس. |