Sonuncusunda, sırtımla tavadaki kirişi yerinden söktüm. | TED | في الانقلاب الأخير، نزعت الضلع من أعلى السقف بظهري. |
Bu bir şey değil! Aramadı diye telefonu duvardan söktüm. | Open Subtitles | ذلك لاشيئ، وحتى لايتصل فقد نزعت سلك الهاتف |
Armamı söktüm çünkü o şekilde sana nasıl yardım edeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لقد نزعت ذلك الشعار لأنني لم أعلم كيف سأساعد هكذا بعد الآن |
Seni öldürdüm. Yumruğumu göğsüne soktum. Kalbini söktüm çıkardım. | Open Subtitles | لقد قتلتكَ، ورشقت قبضتي في صدركَ و أخرجتُ قلبكَ |
Kız kardeşinin tırnağını söktüm ama bize adını bile söylemedi. | Open Subtitles | لقد أخرجتُ ظفر أختك من إصبعها ولم تبوح بإسمها. |
Önce birinin dişlerini söktüm. Şimdi de birini öldürdüm. | Open Subtitles | لقد نزعت اسنان شخص والان قتلت شخصا اخر |
Bu yüzden donteni silah olarak kullanmak üzere söktüm ve Randy'nin ayak izlerini Camden Şövalyelerinin yerine kadar takip ettim. | Open Subtitles | عندئذ نزعت هوائي السراويل الداخلية لأستخدمه سلاحاً وتبعت آثار أقدام (راندي) الملوثة (بالقار إلى قاعة فرسان (كامدن |
Dişlerini söktüm, güzelce sakladım. | Open Subtitles | نزعت اسنانها وخبأتها جيدا |
Günlüğümde, bağırsaklarını söktüm. | Open Subtitles | rlm; نزعت أحشاءك في مذكراتي. |
Kalbini söktüm. | Open Subtitles | أخرجتُ قلبُها بيدي. |