Ben de Ede bebeği düşürdüğümü söyledim ama bana inanmadı. | Open Subtitles | لذا أخبرت إدي أنني قد فقدت الجنين لكنه لم يصدقني |
Ben de Ed'e bebeği düşürdüğümü söyledim ama bana inanmadı. | Open Subtitles | لذا أخبرت إدي أنني قد فقدت الجنين لكنه لم يصدقني |
Sana o zamanı vereceğimi söyledim ama ne kadar olduğunu sormadım. | Open Subtitles | وسمحت لك بهذا لكني لم أسأل كم سيستغرقك التفكير من وقت |
Nayman'a seni yollamasını söyledim ama onun bir alıcı aradığını bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا عندي نايمان ليرسلك إلى هنا لكني لم أكن أعرف بأنه يبحث عن مشتري |
Babama gözümle kaynak yapabileceğimi söyledim ama onu yavaşlatırmış. | Open Subtitles | عرضت على أبي المساعدة بلحامها، لكنه قال أن هذا سيعطله |
- Sana yalan söylemedim, Duke. söyledim ama bu mesele hakkında değil. | Open Subtitles | لم اكذب عليك يا ديوك كذبت ولكن ليس عنها هي |
Bunun tehlikeli olduğunu söyledim ama dinlemedi. | Open Subtitles | أخبرته بأنّ الأمر بغاية الخطورة، لكنه رفض الإصغاء |
Lütfen, sinirliydim, söylememem gereken şeyler söyledim ama onu öldürecek falan değildim. | Open Subtitles | -بربّك، لقد كنتُ غاضبة ، وقلتُ أشياءً لا يُفترض أن تُقال، لكنّي لمْ أكن سأقتلها. |
Hiç söylemedi. Ben ona söyledim ama o bana söylemedi. | Open Subtitles | لم يقلها أبداً لقد أخبرته بها، لكنه لم يقلها لي |
Gitmemesi için ikna etmeye çalıştım kimsenin savaşı olmadığını söyledim ama dinlemedi. | Open Subtitles | حاولت إقناعه ألّا يذهب أخبرته أنها حرب للا شيء, لكنه لم يستمع |
Sonra eşsizliğime ulaşmam gerektiğini söyledim ama bunu kaldıramadı. | Open Subtitles | ثم اخبرته اني احتاج للتواصل مع ذاتي لكنه لم يستطع التعامل مع هذا |
İlk tanıştığınızda Monty'e söyledim ama beni dinlemedi. | Open Subtitles | اخبرت مونتي عندما قابلك للمرة الأولى لكنه لم يستمع الي |
Ona vermesini söyledim, ama o pes etmedi. | Open Subtitles | أخبرته أن يتركهم يأخذونها لكنه لم يعطيها إليهم |
Senin hakkında yazdığımı söyledim ama tezimin konusunu söylemedim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد أخبرتك أني كنت أكتب عنك لكني لم أخبرك بالباقي |
Değiştiğimi söyledim ama bir rahibe olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتُك أنِّي تغيّرت، لكني لم أخبرك أنِّي أصبحتُ راهبة |
Burada buluşacağımızı söyledim ama geleceğini sanmıyorum. Bakın kimler bir araya gelmiş. | Open Subtitles | لكني لم اعدّها معنا انظروا من اعاد الأمور كما كانت |
Tek ücret verebileceğimi söyledim, ama o senin de olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرته أنه يمكنني استئجار واحد فقط لكنه قال أنه معك |
Gelirken alabileceğimi söyledim ama başkasının getireceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد عرضت عليه توصيلة لكنه قال أن أحدهم سيقله |
Ona asla böyle bir şey yapmayacağımı söyledim, ama bana bunu şansa bırakamayacağını, hepimizi öldürmesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لكنه قال أنه لا يستطيع ترك ذلك للصدفة وعليه أن يقتلنا جميعاً |
Evet, söyledim. Yalan söyledim. Ama sebepsiz yapmadım bunu. | Open Subtitles | نعم لقد , لقد كذبت ولكن ما حدث كان بعيداً |
-Evet, yalan söyledim, ama iyi yolu bu. | Open Subtitles | -نعم لقد كذبت ولكن بطريقة حسنة |
- Sana yalan söylemedim, Duke. söyledim ama bu mesele hakkında değil. | Open Subtitles | لم اكذب عليك يا (ديوك) كذبت ولكن ليس عنها هي |
Ona takviye için beklememizi söyledim, ama beni dinlemedi. | Open Subtitles | بانه يجب علينا انتظار الدعم لكنه رفض الأصغاء لي |
Sarah'a babasinin vuruldugunu söyledim ama hirsizliktan bahsetmedim. | Open Subtitles | قلتُ لـ(سارة) أنّ والدها مات بطلقٍ ناري، لكنّي لمْ أذكر السرقة. |