Dünkü konuşmanın ne kadar güzel olduğunu söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | أردت أن أخبرك أنّني استمتعت بخطبتك البارحة |
Sana şeyi söylemek istedim sadece bana yalan söyleyip söylememen umurumda değil. | Open Subtitles | أردت أن أخبرك فحسب بأنني لا... لا أهتم إذا كذبتي علي |
Onun yüzüne karşı ona inandığımı söylemek istedim sadece. Demek istediğimi anlıyor musunuz? | Open Subtitles | أردت أن أقول له وجهًا لوجه أنّي مؤمن أتعرفان عمَّ أتحدث؟ |
Olanlar için üzgün olduğumu söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | أردت أن أقول أنّي آسف لوقوع كل هذا. |
Çok iyi bir iş çıkardığınızı söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | فقط أردت القول أنك تمارسين عملاَ طيباَ |
Dinle, provalar için İngilizce dersinin birkaç tanesini çaldığımı söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | اسمعي، أردت أن أخبركِ أنني قطعت بضعة ساعات من حصّة الإنكليزي وأضفتها للبروفة |
Seni sevdiğimi söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | أردت أن أخبرك أني أحبك |
Bir şey söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | -نعم، لقد أردت أن أخبرك .. |
Şunu söylemek istedim sadece: | Open Subtitles | أردت أن أقول لك أنني |
Stine'nin yanımda olduğunu söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | أردت أن أقول أن (ستين) في شقتي |
"Biz" diye bir şeyin olduğunu söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | - بلى، نوعا ما فقط أردت القول أن هناك كلمة (نحن) |
Beni sevmeye zorlayamayacağımı söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | أردت أن أخبركِ أنني لم أستطع أن أجعلك تحبينني |