Zevkle yaptığımı söylemek isterdim ama ters etki yaratmak istemem. | Open Subtitles | أود القول بأنه شرف لي لكن لا أريد التأثير المعاكس |
Sevgili Jake, bunu sana şahsen söylemek isterdim ama bu tuhaf olurdu. | Open Subtitles | عزيزى جيك .. أردت أن أقول لك هذا وجهاً لوجه و لكنه غريباً |
Ama sana bazı şeyler söylemek isterdim, veya istemem çünkü sen bana ödetirirsin, ama sana söylemek istedim, çünkü, beni ispiyoncu yapma. | Open Subtitles | لكن إذا أردت إخبارك شيء، لا لأنك كنت تدفعني، لكن لأن أردت إخبارك، |
Naina, seni ne kadar çok sevdiğimi söylemek isterdim. | Open Subtitles | نينا أتمنى أن أعبر لك عن مدى حبى |
Ben de aynısını söylemek isterdim ama bu gözlükler pek net değil. | Open Subtitles | أتمنى أن أقول الشيء نفسه، ولكن نظارتي مشخبطة |
Onu sevdiğimi söylerdim ve beni kasten terk etmediğini bildiğimi söylemek isterdim. | Open Subtitles | كنت لأقول له فقط اني احبه واني اعرف انه لم يتركني عمدا |
Dün gece için de aynısını söylemek isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو أقول هذا عن الليلة الفائتة |
Size biraz dinlenmenizi söylemek isterdim ama söyleyemem. | Open Subtitles | سأحب أن يسمح لي أن أخبركم أن ترتاحوا قليلاً، لكنني لا أستطيع |
Rone, sana bunun sona erdiğini söylemek isterdim, ama bitmedi. | Open Subtitles | لم نسمع هذا رون ، اتمنى ان اقول لك ان الأمر انتهى ، لكنه لم ينتهي |
İnsaniyet Bakanlığı velayet davalarında çok tecrübeli olduğumu söylemek isterdim ama şu günlerde yeterince çocuk yok. | Open Subtitles | اود القول ان لي خبرة في جلسات الاستماع لوزارة الموارد البشرية ولكن لا يوجد اطفال كثيرون هذه الايام |
Gwen'lerin evine koşarak özür dilediğimi söylemek isterdim, ama gerçek şu ki, başımın belaya girmesini istemedim. | Open Subtitles | أود القول انني هرعت الى منزل غوين لأعتذر ــ لكن الحقيقة هي لم أشأ التورط في متاعب ــ لم أصبها |
Yani bugün itibari ile bitti. Bunu TED için planladığımı söylemek isterdim, fakat öyle değil. Sonuçta bugün itibari ile tamamlandı. | TED | إذاً إعتباراً من اليوم، إنتهت. أود القول بأن و هذا ما خططت له لـ TED ! لكننى لم أفعل. إذاً فقد تم الانتهاء إعتباراً من اليوم. |
Brancaster'da buluştuğumuzda sezdiğimi söylemek isterdim ama sezdiğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | أود القول أنه كان لدي فكرة عندما تقابلنا في (برانكستر) -لكن لم يكن لدي أي فكرة |
Bir yerde buluşup söylemek isterdim ama futbol oynarken öyle eğleniyordun ki. | Open Subtitles | أردت أن أقول لك في Hoedown دلتا كابا، ولكن كنت وجود الكثير من فووسبالل اللعب الممتع، لذلك ... |
"Sana söylemek isterdim, aşkım." | Open Subtitles | "أردت أن أقول لكم ، يا حبيبي". |
"Sana söylemek isterdim." | Open Subtitles | "أردت أن أقول لك." |
Size, o zaman söylemek isterdim ama birşeyler sizi zaten şartlandırmış gibiydi. | Open Subtitles | أردت إخبارك وقتها، لكن... كنتِ محتكرة |
Bunu sana yüz yüze söylemek isterdim. | Open Subtitles | أردت إخبارك هذا شخصياً |
Naina, seni ne kadar çok sevdiğimi söylemek isterdim. Bir saniye! | Open Subtitles | نينا أتمنى أن أعبر لك عن مدى حبى |
Aynı şeyi erkeklerinki için de söylemek isterdim. | Open Subtitles | أتمنى أن أقول نفس الشيء حول الرجال . و أنتِ من .. |
Bunun sebebini bilmediğimi söylemek isterdim. | TED | إنّي أتمنى أن أقول بأنّي لا أعلم. |
Rahatlatıcı bir şey söylemek isterdim, ama biliyorsun, sesim. | Open Subtitles | كنت لأقول شيئاً مطمئناً لولا مشكلة صوتي |
Dün gece için de aynısını söylemek isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو أقول هذا عن الليلة الفائتة |
Size yazdıklarını söylemek isterdim, ama biraz çekiniyorum. Şunu söyleyeyim: | Open Subtitles | أود أن أخبركم بما كانت تكتبه لكن أشعر بالخجل بعض الشيء من ذلك |
Ben de senin için aynı şeyleri söylemek isterdim. | Open Subtitles | اتمنى ان اقول لك بالمثل |
Kurallara göre oynamanı söylemek isterdim, ama kural olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | اود القول ان تلعب حسب القوانين لكن لا اظن انه يوجد اي منها |