Kenneth, Danny'nin sana söylemesi gereken bir şey var. | Open Subtitles | كينيث, داني لديه شيء ليقوله لك |
Andrea, Tony'nin sana söylemesi gereken bir şey var. | Open Subtitles | اندريا, لدي توني شئ ليقوله لك |
Babamın bize söylemesi gereken çok önemli bir şey olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالت (فيفيان) أنّها تظنّ أنّ أبي كان لديه شيء مهم جداً ليقوله لنا |
Ona bunu söylemesi gereken kişi ben olmalıyım. Tamam. | Open Subtitles | لذا أعتقد انى الشحص المناسب كى أخبره |
Ona bunu söylemesi gereken kişi ben olmalıyım. | Open Subtitles | لذا أعتقد انى الشحص المناسب كى أخبره |
Evet bu avukatının ona söylemesi gereken bir şeydi ama avukatı orada değildi. | Open Subtitles | نعم وهذا كان ليكون شيء ممتاز لمحاميها ليخبرها به الا انه لم يكن هناك |
Evet bu avukatının ona söylemesi gereken bir şeydi ama avukatı orada değildi. | Open Subtitles | نعم وهذا كان ليكون شيء ممتاز لمحاميها ليخبرها به الا انه لم يكن هناك |