"söylemesi için" - Traduction Turc en Arabe

    • ليقول
        
    • لإخْبارنا
        
    • ليخبرني
        
    • لتخبرنا
        
    • لتدعه يعرف إنه
        
    • على إخبارنا
        
    • أن يخبر
        
    Tamam mı? Birinin bunu söylemesi için bütün gün bekledim. Open Subtitles لقد انتظرت اليوم بطوله كي يأتي شخص ليقول لي هذا
    Belki de kadın ona gerçekte ne düşündüğünü söylemesi için güven veriyordur. Open Subtitles ربما ساعدته هي ببناء ثقته ليقول ما يفكر به فعلاً
    Bize kızı bulduğumuz zaman neyle karşı karşıya kalacağımızı söylemesi için onu getirdim. Open Subtitles جَلبتُه لإخْبارنا ما سَنتعامل معه عندما نَجِدُ البنتَ
    Bize kadın ve çocuğun yerini söylemesi için onu ikna edin Open Subtitles أقنعْه لإخْبارنا حيث الزوجة والطفل
    Adamın birine bana bunun imkânsız olduğunu söylemesi için binlerce dolar verdim. Open Subtitles انا دفعت الاف الدولارات لشخص ليخبرني ذلك هذا مستحيل
    Eli Holt'a yazıyordum kızımın yerini söylemesi için yalvarıyordum. Open Subtitles لقد كنت أراسل إيلي هولت , أتوسل اليه ليخبرني أين ابنتي
    Otomatikman ve belirli bir biçimde antibiyotiklerin nasıl kullanıldığını bize söylemesi için verileri toplayan bir sistem kurabiliriz. TED يمكن أن نبني أنظمة لجمع البيانات لتخبرنا تلقائياً، وعلى وجه التحديد كيف يجري استخدام المضادات الحيوية.
    Bir sakincasi olmadigini söylemesi için esini bekliyor. Open Subtitles ينتظرها لتدعه يعرف إنه كل شيء بخير.
    Bu şeyi nasıl etkisiz hale getireceğimizi söylemesi için yapabileceğin birşey var mı? Open Subtitles أهناك أى طريقة يمكنك بها أن تجبرها على إخبارنا كيف نقضى على هذا الشىء؟
    Çünkü senin terörist olduğunu polise söylemesi için kardeşine ihtiyacımız var. Open Subtitles لأننا نحتاجه أن يخبر الشرطة بأن أخاه إرهابي
    Tarlaları nasıl işleyeceğinizi söylemesi için bir lorda ihtiyacınız yok. Open Subtitles لا تحتاجون لسيد ليقول لكم كيفية العمل في الحقول.
    İstediğini sana söylemesi için neden adama blöf yapmıyorsun? Open Subtitles إذا لما لا تخادع الرجل فحسب ليقول لك ما تحتاج إليه؟
    Bunları söylemesi için programlandı. Open Subtitles شخصيّته مصمّمة ليقول كل هذا الآن
    Henry Martin'i birkaç şey söylemesi için kürsüye davet etmek istiyorum. Open Subtitles اود أن أدعوه لهنا على المنصة (ليقول بعض الكلمات (هنري مارتن
    - ...söylemesi için zorladık. Open Subtitles - يُجبرُه لإخْبارنا.
    Önümde ne olduğunu söylemesi için ona ihtiyacım yok. Open Subtitles ولست في حاجة إليه ليخبرني ما سيحدث في المستقبل.
    Senin gibi paramı harcayan herkese sebebini söylemesi için daima kapımız açık. Open Subtitles أيّ شخص يصرف نقودي كما تفعل دائماً مدعوّ لمنزلي ليخبرني عن سبب صرفه للنقود
    Tam olarak ne olduğunu bize söylemesi için durumu polise bırakacağız. Bilemiyorum. Open Subtitles على أي حال، سنترك الأمر للشرطة لتخبرنا بما حدث، لا أعرف.
    Nerede olduğunu söylemesi için ona yalvardık. Open Subtitles -ريدبيرد)؟ ) -لقد توسلنا إليها لتخبرنا بمكانه
    Bir sakıncası olmadığını söylemesi için eşini bekliyor. Open Subtitles ينتظرها لتدعه يعرف إنه كل شيء بخير.
    Onun bildiğini bile varsaysak bize söylemesi için nasıl zorlayabilirim? Open Subtitles كيف في رأيك أستطيع أن أجبره على إخبارنا عن مكانها... .. ـ
    Karıma ve kızıma söylemesi için dua ediyorum, baba elinden geleni yaptı. Open Subtitles أن يخبر ابنتي وزوجتي أن أبيهم فعل كل شئ يمكنه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus