"söylemiyoruz" - Traduction Turc en Arabe

• نقول
• نخبر
• نقولها
• نغني
• نخبرهم
• نخبرها
• نبوح
• نَقُولُ
• لا نجزم

Şunu söylemiyoruz; yürüyüşe çıkacaksınız ve sol elinizde Sistina Şapel'i ile geri geleceksiniz.
ونحن هنا لا نقول أنك ستذهب في نزهة وتعود بفكرة مشابهة لكنيسة سيستينا.

Size hangisinin hangisi olduğunu söylemiyoruz ve ikisini de yazmanızı istiyoruz. Ve eğer sistemin çoktan
ولا نخبرك أي منهما هي المعلومة، بل نقول : فضلا اكتب كلا الكلمتين. وإذا كتبت الكلمة الصحيحة

Neden çocuğa, babasının son ana kadar... çok cesur bir asker olduğunu söylemiyoruz?
لم لا نخبر الصبي أن أباه كان جنديا شجاعا جدا حتى النهاية

Mac, neden kasabaya gidip şerife suç halkasını çözdüğümüzü söylemiyoruz?
ماك , لماذا لا نذهب للبلدة , نخبر الشيريف بأننا حللنا الجرائم المرحة ؟

Yani , bazen bunu yeterince söylemiyoruz. Bazen sana anlatmıyoruz...
أعني أننا لا نقولها بشكل كافٍ ...أحيانا لا نقول لك

Hey, neden hepimiz gidip Lily'e bir iyi uykular şarkısı söylemiyoruz?
هاي،لما لان نجتمع قليلا و نغني ل"ليلي" اغنية القيلولة صغيرة؟

Neden sadece polise gidip, olanların bir kaza olduğunu söylemiyoruz?
ألا يمكننا أن نذهب للشرطة و نخبرهم أنه حادث؟

Yalnızca sevgilisini taciz eden bir arkadaşa sahip bir adamın arkadaşını saldırı anında durdurması gerektiğini söylemiyoruz. Bu toplumsal değişim yaratmanın safça bir yoludur.
نحن لا نقول أن على الرجل الذي صديقه يسيء معاملة صديقته أن يوقف ذلك الصديق في لحظة الإساءة.

Senin de o teknede olduğunu söylemiyoruz.
نحن لا نقول بأنك كنت على ذلك المركب أيضا

Sizden nefret ettiğimizi söylemiyoruz veya sizinle bir daha konuşmayacağımız ve iş yapmayacağız demiyoruz, bunu yapmayız.
لذلك نحن لا نقول أننا نكره لكم أو أننا لم نتحدث لكم مرة أخرى وممارسة الأعمال التجارية ، ونحن لا نفعل ذلك.

Biliyorum. Neden kendi şirketimiz olduğunu söylemiyoruz?
أعرف ذلك، لماذا لا نقول بأننا نملك شركتنا الخاصة?

Neden bunun büyük bir zevk olduğunu ve bir daha yapmak zorunda kalmamayı umduğumuzu söylemiyoruz?
لمَ لا نقول فحسب أنّه كان من دواعي سرورنا وأننا نأمل ألاّ نفعل ذلك مرّة أخرى؟

Cinayetlerle bir ilginiz olduğunu söylemiyoruz.
نحن لا نقول أن لك علاقة بجرائم القتل ولو أعطيتنا لحظة سوف أوضح لك

Madem işimizden olacağız bunu neden sadık müşterilerimize de söylemiyoruz?
حسناً، في الواقع ان كنا سنخرج من العمل لماذا لا نخبر زبائننا الاعزاء بذلك؟

Biz neden hiç birbirimize ne hissettiğimizi söylemiyoruz?
لماذا لا نخبر بعضنا البعض أنا وأنتِ أبداً عن مشاعرنا؟

Elbette henüz kimseye söylemiyoruz çünkü evli çiftler birlikte çalışamıyor.
أجل, لم نخبر أي أحدٍ بعد بما أن ثنائي، الزوجان لا يمكنهما العمل معًا.

Çıkıp gidiyoruz ve kimseye söylemiyoruz öyle mi?
انت تريد ان تترك , مكاننا ولا نخبر احد ؟

Ama resmi değil ve henüz aileye söylemiyoruz. Benden çıkmaz.
بشكل غير رسمي، فلم نخبر العائلة بعد - سأحفظ السرّ -

Sadece yeterince söylemiyoruz bence.
انا فقط لا اعتقد اننا نقولها بما يكفى

Ama Shane'le birlikte söylemiyoruz.
لكن شين وأنا لسنا حتى نغني سويةً

Haydi, git söyle ona. Daha iyisi, niye beraber söylemiyoruz?
هيا , اخبرهم او الافضل نخبرهم معاً ؟

Neden ona şimdi söylemek zorunda olduğumuzu anlamıyorum. Neden ona başka zaman söylemiyoruz, sonra... Yani telefonda, ben yanında değilken.
لا أستطيع أن أفهم لماذا علينا إخبارها الآن لماذا لا نخبرها ونقول "لاحقًا على الهاتف" عندما لا أكون متواجدة ؟

Bu dünyada birbirimizi fazla sevmiyoruz. En azından, yeteri kadar söylemiyoruz.
فنحن لا نُحب بعضنا البعض بدرجة كافية فى هذا العالم أو بالأحرى لا نبوح بهذا بدرجة كافية

İçimizden bazılarının sen hamile olduğun için işleri acemice idare ettiğini söylemiyoruz?
نَقُولُ أن البعض منا أساء استعمال الأشياءِ لأنك كنت حبلى؟

Bunu söylemiyoruz. Bu bizim resmi pozisyonumuza uymaz.
نحن لا نجزم بهذا هذا ليس مركزنا الرسمي