Sıkıntı yaratan vampirlerden biri daha azaldı diye bir söylenti duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت إشاعة لقد كان هناك مصّاص دماء يسير على الأرض يُعدّ مصدر إزعاج لنفسه |
Evet, ama yardımcı doktorlardan bir söylenti duydum. | Open Subtitles | لكني سمعت إشاعة من أحد الدكاترة السابقين |
Meteorların etkilediği insanlar üzerinde çalıştığına dair bir söylenti duydum. | Open Subtitles | إنه جراح أعصاب سمعت إشاعة أنه يعمل مع أناس مصابين بالنيزك |
Hakkında birçok söylenti duydum. | Open Subtitles | سمعت اشاعات كثيرة عنك |
Hakkında birçok söylenti duydum. | Open Subtitles | سمعت اشاعات كثيرة عنك |
Bu arada bir söylenti duydum ve doğru olduğuna inanmak istemedim. | Open Subtitles | ... بالمناسبة سمعت إشاعة لم أرد أن .. أصدق أنها صحيحة ، لذا |
Yarın evleneceğinize dair bir söylenti duydum lordum. | Open Subtitles | لقد سمعت إشاعة انك ستتزوج غداً، مولاي |
Tong'lar ve Yakuza'lar arasındaki bir ittifak hakkında söylenti duydum. | Open Subtitles | سمعت إشاعة حول تحالف بين "الياكوزا" و "التونج" |
Tuhaf bir söylenti duydum. | Open Subtitles | سمعت إشاعة غريبة |
Senin hakkında bir söylenti duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت إشاعة عنك؟ |
Um, Naruto-kun, garip bir söylenti duydum. | Open Subtitles | ناروتو, لقد سمعت إشاعة غريبة |
söylenti duydum. Kim umursar ki? | Open Subtitles | سمعت إشاعة, ومن يهتم؟ |
- Senin hakkında bir söylenti duydum. | Open Subtitles | سمعت إشاعة عنك |