| Bunu ben de söyleyebilirdim. | Open Subtitles | كان بإمكاني إخباركَ بذلك |
| Sana söyleyebilirdim. | Open Subtitles | .لكان بإمكاني إخباركَ |
| Sana daha başından bunun olmayacağını söyleyebilirdim. | Open Subtitles | كنت أستطيع إخبارك أنّ هذا لن يحدث |
| Eğer onları göndermiş olsaydın, anneme, Zelda teyzemi davet etmek için geç kaldığımızı söyleyebilirdim. | Open Subtitles | إذا كنت أرسلتيهم, كان من الممكن أن أخبر أمي. لقد كان متأخر جداً دعوة العمة زيلدا |
| Eğer aramış olsaydın sana artık kanunen mümkün olsa da halen aşmamız gereken bazı engeller olduğunu söyleyebilirdim. | Open Subtitles | حسنٌ، لو اتصلت بي ، لأخبرتك بأنّه على الرغم من تشريع هذا الأمر إلا أنّه مازال هنالك بعض العقبات التي يجب علينا تخطّيها |
| - Bunu ben de söyleyebilirdim zaten. | Open Subtitles | حسناً ، كان بإمكاني إخبارك بذلك الأمر |
| Sana aylar önce hislerimi söyleyebilirdim ama kendime güvenmiyordum. | Open Subtitles | أنا would've أخبرَك قبل شهور هكذا شَعرتُ، لَكنِّي كُنْتُ غير آمنَ جداً. |
| Evet, bunu telefonda söyleyebilirdim. | Open Subtitles | نعم، كنتُ أستطيع قول ذلك على الهاتف. |
| Üçünün de senin olduğunu söyleyebilirdim. | Open Subtitles | كان بإمكاني إخبارك أنَّ كل الثلاثة أولادك |
| Sana söyleyebilirdim. | Open Subtitles | .لكان بإمكاني إخباركَ |
| Her şeyi. İlk anda söyleyebilirdim. | Open Subtitles | كل شيء، و أستطيع إخبارك الآن. |
| Bunu sana ben söyleyebilirdim. | Open Subtitles | كنت أستطيع إخبارك بذلك بنفسي |
| Angela, şu ana kadar zaten Tommy'e her şeyi söyleyebilirdim. | Open Subtitles | أنجيلا , كام من الممكن أن أخبر تومى بكل شئ للتو |
| Bayrağı nerene sokabileceğini söyleyebilirdim. | Open Subtitles | هذا مؤسف جدًّا، لأخبرتك أين تضعها. |
| Bunu ben de söyleyebilirdim. | Open Subtitles | كان بإمكاني إخبارك بذلك |
| Bunu bende söyleyebilirdim. | Open Subtitles | لا يمكن أن أخبرَك بذلك. |
| - Bunu ben de söyleyebilirdim. - Keka. | Open Subtitles | أستطيع قول ذلك كاكا. |
| Bende söyleyebilirdim sana. Başka neyin varmış? | Open Subtitles | .كان بإمكاني إخبارك بما قاله لك ماذا قال لك أيضاً ؟ |