"söyleyebilseydim" - Traduction Turc en Arabe

• قول
• أنني أستطيع أن أقول
• أن القول
• بوسعي أن اقول

- Gitmiş. - Keşke buna şaşırdığımı söyleyebilseydim.
لقد رحل قد كنت أتمنى أن أستطيع قول أني تفاجأت

Muhasebecim hakkında da aynı şeyi söyleyebilseydim keşke.
ليتني أستطيع قول المثل على سمسار البورصة الخاص بي

Keşke senatöre boşanmasını sormamamın nedeninin gazetecilik... dürüstlüğünün yüce fikri olduğunu söyleyebilseydim... ama aslında tam tersiydi.
و ليتني أستطيع قول أني لم أسأل النائب عن طلاقه منأجلالأخلاقالرفيعةواحترامالخصوصية, .لكن. كان الامر المعاكس

Tamam, keşke bunun sadece aile ile ilgili olduğunu söyleyebilseydim ama değil.
, ليتني يمكنني قول أنه بشأن العائلة لكني لا أستطيع

Keşke ben de aynısını söyleyebilseydim.
نعم , أتمنى لو كنت أستطيع قول نفس ما قلتـه

Keşke aynısını babam için de söyleyebilseydim. Beni hiç anlamıyor, denemiyor bile.
أتمنى لو كان بإمكانى قول نفس الأمر عن والدى إنهُ فقط لا يفهمنى،حتى أنه لا يحاول فهمى.

Keşke aynı şeyi senin için de söyleyebilseydim, yavrum.
آمل لو يمكنني قول المثل عنكِ عزيزتي سوف ادعو لأجلكِ

Seni görmek güzel, Cece. Keşke ben de aynı şeyi söyleyebilseydim, Richard.
بودي قول ذلك ريتشارد أتغلق الهاتف معي واتصلت بها؟

Keşke aynı şeyi kamyonet için söyleyebilseydim.
أتمنى لو كان بإمكاني قول نفس الشيء للشاحنه

Keşke aynı şeyi Tılsım için de söyleyebilseydim.
أتمنى لو أمكنني قول ذلك بالنسبة للتعويذة ..

Keşke ben de sana aynısını söyleyebilseydim.
أتمنى لو كان بإمكانى قول نفس الشيء إليك.

Keşke bunun başkasının hatası olduğunu söyleyebilseydim.
أتمنى لو كان بإمكانى قول ذلك هذا كان خطأ شخص أخر.

Keşke ben de kendim için aynı şeyi söyleyebilseydim.
أمّا بالنسبة إليّ، فليته كان بوسعي قول المِثل

Keşke bu olayın bizi daha da yakınlaştırdığını söyleyebilseydim, fakat bence bu doğru olmaz.
أتمنى قول أنها قربتنا من بعض، ولكن ليست تلك الحقيقة.

Keşke buraların sensiz çok sessiz olduğunu söyleyebilseydim Tony.
كُنت لأتمنى قول أن الأجواء جيدة هُنا مع صحبتك ، تونى

Aynısını senin için söyleyebilseydim keşke.
شكراً، اتمنى لو كنت استطيع قول نفس الشيء عنك

Keşke ben de aynı şeyi söyleyebilseydim. En son ne zaman hareket ettiğini hissettin?
ليت بوسعي قول ذلك، متى آخر مرّة شعرتِ بحركتها؟

Keşke ben de aynısını söyleyebilseydim ama söyleyemem.
أتمنى لو أستطيع قول المثل لك لكني لا أستطيع

Keşke onun yanında bende böyle şeyler söyleyebilseydim.
ليتني أستطيع قول كلمات كهذه في حضورها.

İşin aslı şu ki keşke bunu söyleyebilseydim.
والحقيقة هي , تمنيت لو أنني أستطيع أن أقول لك.

Keşke öykünüzün hayal ürünü olduğunu söyleyebilseydim.
ليتني كنت أستطيع أن القول أن قصتك غير حقيقة

Keşke arabam için de aynı şeyi söyleyebilseydim.
أتمنى فقط لو بوسعي أن اقول نفس الشيء عن سيارتي