Sonra da kriz bahanesiyle Sözleşmemizi feshettiler. | Open Subtitles | لذروة كل شيء، أنها ألغت عقدنا على حساب الأزمة. |
İyi. O zaman ayrılalım. Sözleşmemizi alalım ve ayrılalım. | Open Subtitles | حسناً, إذاً أنا أقول بأن نستقيل نلغي عقدنا و نغادر |
İç Güvenlik Sözleşmemizi yenilemek için istiyor. | Open Subtitles | الأمن الوطني بحاجة إليها لإعادة رفع عقدنا |
Ama, iyi ki Sözleşmemizi devam ettirebilmemizin bir yolu var. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون هناك طريقة لإنقاذ عقدنا |
Bu özel bir iş. Cabe karışmıyor bu yüzden patron benim ve ben de Sözleşmemizi tehlikeye atacak bir şey istemiyorum. | Open Subtitles | هذه مُهمّة خاصّة، و(كايب) ليس مُشاركاً، لذا فإنّي الرئيس، ولا أريد لشيءٍ مُمكن أن يُفسد عقدنا. |
Sözleşmemizi ihlal etti. | Open Subtitles | لكنه أخلف عقدنا المبرم. |
- Sözleşmemizi fesh edemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا كسر عقدنا |