Sandığımızın aksine, algıladığımız tüm gerçeklikler, eski ve güçlü bir süper bilgisayar tarafından bize aktarılıyor. | Open Subtitles | كل مانعرفه, أن الواقع المُتصوّر لكل منا ببساطة يتم تزويدنا به بواسطة كمبيوتر خارق القوة |
Şu anda, günümüzde sahip olduklarımızdan üslü katlar seviyesinde daha hızlı işlem yapabilen bir süper bilgisayar üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أعمل على كمبيوتر خارق يعالج أوامر طاقة ضخمة الحجم بسرعة أعلى من أي شيء اليوم |
Bu NBC dizisi süper bilgisayar'da kullanılmış bir eşya. | Open Subtitles | هذا تذكار من المسلسل الكلاسيكي "الحاسوب الخارق" لشبكة (إن بي سي) |
Beynimde bir süper bilgisayar vardı ve beynimi köreltmişti. | Open Subtitles | كان لدي في رأسي كمبيوتر فائق موافق وكان يذيب مخي |
Şuan bir süper bilgisayar merkezinde California Üniveristesi San Diego, | Open Subtitles | حالياً،أنه تابع لمركز حاسوب عملاق مِنْ سان دياغو، |
Dev bir süper bilgisayar, tüm duyularınıza hükmediyor. | Open Subtitles | كمبيوتر خارق وضخم يزوّدك بجميع إحساساتك |
Sen duvarlardan karınca gibi geçer ve bir pizza kutusu, iki saç spreyi şişesi ve tokalarla bir süper bilgisayar yapabilirsin. | Open Subtitles | دكتور (كوكروتش) يمكنك الزحف ...على الحوائط و وبناء كمبيوتر خارق من علبة بيتزا ...وعلبتي رذاذ شعر ودبوس ورقي |
1. yüzyıldan bir mistik yadigarla 22. yüzyıldan bir süper bilgisayar arasında arayüz oluşturmuşsun. | Open Subtitles | صنعت وسيطاً بين شيئاً غامضاً من القرن الأول وجهاز كمبيوتر فائق من القرن الـ22. |
Sen beyninde süper bilgisayar olmayan normal bir adamın dengi değilsin. | Open Subtitles | حسناً,إنه فقط أنت شخصية كبيرة نوعاً ما أتعلمين وبالنسبة لرجل اعتيادي بدون حاسوب عملاق في دماغه |
SAN DIEGO süper bilgisayar merkezi | Open Subtitles | مركز حاسوب عملاق مِنْ سان دياغو |
İlk süper bilgisayar. | Open Subtitles | أول حاسوب عملاق في العالم. |