"sürülerini" - Traduction Turc en Arabe

    • أسراب
        
    • قطعانهم
        
    Yuvalarını Cape'in dışında kurarlar ve yavrulama zamanlarını ayarlarlar böylece tüyleri yeni çıkmış olan yavruları balık sürülerini takip ederken onlara katılabilirler. Open Subtitles تركت أعشاشها علي الرأس البحري وزامنت موسم تكاثرها بحيث يمكن لصغارها أن تشاركها في ملاحقة أسراب الأسماك.
    Sürrealistler karınca sürülerini tüketimi simgelemek için kullanmışlar. Open Subtitles استخدم السيرياليون أسراب النمل ليبرزوا الاستهلاك.. وهنا الفنان
    Karıncaların belli bir türü, bitki biti sürülerini şeker damlacıkları için neden köle olarak kullanıyordu? Open Subtitles وما هو السبب في أن بعض الأنواع من أسراب النمل تبقي قمل النبات كعبيد لتوفر لهم الحليب مع قطرات من السكر
    Fok sürülerini avlamak için hükümetle anlaşmaları vardır. Open Subtitles ويتم التعاقد عليها من قبل الحكومة لاقتصاص قطعانهم من الأختام الفراء.
    Kış geçtikten sonra burada su seviyesi yükseldiğinde çobanlar koyun sürülerini yazın otlaması için yüzerek buradan geçirirler. Open Subtitles بعد الشتاء حينما تكون مستويات المياة عالية جدا الرعاة يقوموا بنقل قطعانهم سباحة فى اتجاة مراعى الصيف
    Okyanus akıntıları her kış birkaç hafta boyunca sardalya sürülerini kıyıya sürüklüyor. Open Subtitles ،لبضعة أسابيع كلّ شتاء تيارات المحيط الباردة تدفع أسراب السردين العظيمة أعلى الساحل
    Öncelikle kendi madenlerini, yani sardalya sürülerini bulmalılar. Open Subtitles عليهم أولا أن يجدو طريدتهم، أسراب السردين
    Ringa balığı sürülerini birçok kanaldan oluşan kıyıların derinliklerinde bulacaklarını biliyorlar. Open Subtitles إنهم يتوجّهون نحو رقعة معيّنة من الساحل داخل عمق شبكة قنوات حيث يعلمون أنه يمكنهم العثور على أسراب الرّنكة العظيمة
    Şahsen ben yeni öğrendim ki, insan atalarımız akbaba sürülerini takip eder ve onlar da büyük etçiller tarafından leşlerin nereye bırakıldığını tespit etmelerine yardım edermiş ve bu insanlar etin bir kısmını temizleyip yermiş. TED أنا شخصيًا علمت مؤخرًأ أن أسلافنا من البشر كانوا يتتبعون أسراب النسور ثم عندئذ يساعدونهم في التعرف على أماكن الجيف التي أسقطتها آكلات اللحوم الكبيرة، ثم يحظى هؤلاء البشر بنصيب من ذاك اللحم ليقتاتوا عليه.
    Her akşam çobanlar sürülerini vahşi hayvanlara karşı korumak için ağıla koyarlar. Open Subtitles كل مساء، يحبس الرعاة قطعانهم لحمايتهم من الحيوانات البرّيّة.
    Çobanlar sürülerini kurtlara karşı nasıl korursa karıncalar da düşman böceklere karşı yaprak bitlerini öyle korurlar. Open Subtitles وكما يحمي الرّعاة قطعانهم من الذئاب كذلك يحمي النملُ المنّ ضد أعدائهم من الحشرات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus