Ama biliyorsunuz eğer... bir süre burada takılı kalırsam, iyi olduğumu bilmenizi istiyorum. | Open Subtitles | لكننى .. قد أضطر للبقاء هنا لفترة أطول أريد أن تعلموا أننى بخير |
Hemşire okulundan kopya çektiği için atılınca, bir süre burada kalmıştı. | Open Subtitles | مكثت هنا لفترة بعدما طُردَت من مدرسة التمريض لأنها كانت تغشّ |
Ve bilgisayar endüstrisine geri dönüp, bir süre burada çalışıp, bir şeyler yapmam lazım, dedim. | TED | لذلك ما فعلته هو أنني عدت إلى مجال الكمبيوتر و قلت: حسناً, أنا مجبر على العمل هنا لفترة, إعمل شيئاً. |
Bir süre burada kalmak istiyoruz. -Efendim evde değil. | Open Subtitles | نريد المكوث هنا قليلاً السيد ليس بالمنزل |
Bir süre burada kalalım, ben prangaları... çıkarmanın bir yolunu bulurum. | Open Subtitles | إنتظر وأختبئ هنا لبعض الوقت سأجد طريقة للتخلص من هذه السلاسل |
Sabina, bir süre burada kalmamın bir sakıncası var mı? | Open Subtitles | سابينا.. هل تمانعين لو أقمت هنا لفترة قليلة؟ |
Bir süre burada kalmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تبقى. أنا بحاجة لك هنا لفترة من الوقت. |
Ben sadece... onu tutmadan önce bir süre burada olmak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط ... أحتاج لكي أكون هنا لفترة قبل أن آخذها. |
Ben sadece... onu tutmadan önce bir süre burada olmak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط ... أحتاج لكي أكون هنا لفترة قبل أن آخذها. |
Kısa bir süre burada kalmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً للسماح لي، تعرفين , اتوقف هنا لفترة |
Ama Ajan Todd'u bir süre burada bırakacağım. | Open Subtitles | ولكنني سوف أرحل سيبقى العميل تود هنا لفترة |
Senin bir süre burada kalmana izin verecek... o sayede de, otele ya da başka bir yere geri dönmen gerekmeyecek. | Open Subtitles | ستتركك هنا لفترة قصيرة لذا ليس من الضروري أن تعود إلى الفندق أو أي شئ |
Bence bir süre burada uzanıp dinlenmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد أن علينا الاسترخاء هنا لفترة و ندرس وضعنا بشكل جيد |
Üç aya kadar emekli olacağım sen de uzun bir süre burada olacaksın. | Open Subtitles | سأتقاعد بعد حوالي 3 شهور وأنت ستظل هنا لفترة طويلة |
Bir süre burada kalacaksınız. Size birkaç soru sormamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن تبقي هنا قليلاً فسنطرحعليكِبعضالأسئلة. |
Korkun geçene kadar bir süre burada kalabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تنتظري هنا قليلاً حتى تتوقفي عن الشعور بالخوف |
Bir süre burada kalacağız. Yakında kendi evimize tasınırız. | Open Subtitles | سنكون هنا لبعض الوقت ولكن سرعان ما سنملك مكاننا الخاص |
Sanırım sormak istediğim şey; bir süre burada kalabilir miyim? | Open Subtitles | أعتقد أن ما أطلبه هو المكوث هنا لبعض الوقت |
Bir süre burada dinlenelim derim, sonra şafağa kadar yürümeye devam edelim. | Open Subtitles | أنا أقترح أن نستريح هنا لبرهة ثم نواصل السير حتى الفجر |
Biliyorsun, evimden atıldım ve bir süre burada kalabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | حسناًَ .. لقد فقدت منزلى وقلت لنفسى أننى سأبيت هنا لفتره |
Bir süre burada kalacağa benzeriz, garson hanım. | Open Subtitles | أيتها النادلة يبدو أننا سنمكث هنا لوقت طويل |
Bir süre burada kalacağım. Daha çok öykü anlatırım sana. | Open Subtitles | سأبقى هنا لمدة وسأحكي لك الكثير من القصص |
Tamam, şimdi herkesin çok sessiz durmasını istiyorum. Çünkü bir süre burada kalacağız. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | حسناً، والآن، أريد من الجميع الهدوء لأنّنا سنبقى هنا لمدّة مِن الوقت، حسناً؟ |
Bir süre burada olacağına göre telesekretere adını koyabiliriz. | Open Subtitles | بما انك ستكون هنا فترة يمكنني وضع اسمك في المجيب الآلي |
Bir süre burada kalmam gerekiyor. | Open Subtitles | بحاجة للمكوث هُنا لفترة. بالفعل أريد ذلك. |
Eski doktor taktikleri. Ne kadar süre burada uzanmam gerekiyor? | Open Subtitles | خدعة قديمة للطبيب الميدانى كم من الوقت يجب على أن أبقى هنا ؟ |
Gerçi bir süre burada kalması gerekir. | Open Subtitles | مع ذلك , لابد أن تبقى هنا بصفة مؤقتة |
Çünkü bir süre burada olacağız. | Open Subtitles | نحن قَدْ نَكُونُ هنا فترةَ. |
Bir süre burada olmayacağız ve birdenbire olduğunu biliyorum, bu sabah karar verdik. | Open Subtitles | سوف نختفي لفتره وجيزه اعرف ان الامر مفاجئ ولكننا اتخذنا هذا القرار هذا الصباح |