Yetimhanede bulunduğum 12 aylık süre içinde, sadece bir çocuk evlat edinildi. | TED | خلال فترة 12 شهراً عندما كنت في دار الأيتام، طفلٌ واحد فقط تم تبنيه. |
Kral, başbakan olduğunuz süre içinde, hazineden oldukça yüklü miktarda bir para kaybolduğunu ortaya çıkardı. | Open Subtitles | يجد الملك بأن هنالك كميات ضخمة من المال مفقودة من الخزانة خلال فترة إدارتك كمستشار |
Kısa bir süre içinde maç başlayacaktır. 27 00:04:50,197 -- 00:04:52,032 Size canlı olarak yorum yapacağım. | Open Subtitles | المباراة على وشك البدء فى خلال فترة قصيرة من الآن |
Sadece üç yıllık bir süre içinde 1785'ten 1788'e kadar, ABD Anayasası'nı düşündü, teorileştirdi, tasarladı, geçirdi ve yürürlüğe soktu. | TED | في فترة ثلاثة أعوام فقط، من عام 1785 إلى عام 1788، حدّد، وأصدر، وصممّ، ومرّر، وحصل على التصديق للدستور الأمريكي. |
Kısa süre içinde... aynı okuldan... iki öğrenci öldü. | Open Subtitles | بالأحرى يجب أن أقول انصدمت في فترة زمنية قصيرة طالبان من نفس المدرسة ماتوا |
Bölgeye girdikleri andan itibaren, koşucuların 3 saatleri var. Bu süre içinde 4 blok geçmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | في منطقة اللعب، لدى الهاربين ثلاث ساعات ليمروا بأقسام اللعبة الأربعة |
Bu süre içinde inanılmaz bir insan olan ve beni yaptıklarıyla etkileyen Peter Thum ile tanıştım. | TED | و خلال ذلك الوقت التقيت بانسان استثنائي يدعى بيتر ثام الهمني بافعاله |
Ama bilmeni isterim ki, o kısa süre içinde emin olmadan önce bile,.. | Open Subtitles | .. أردتكِ أن تعرفي خلال وقت الحزن ذلك .. قبل أن يعود الإطمئنان إليّ |
Kısa süre içinde... | Open Subtitles | لو انتظرتِ، سوف تحصلين على كل شيء ..في خلال فترة قصيرة |
Ancak, bulunduğunuz süre içinde kurallara uyacaksınız, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | , لكن خلال فترة بقائكما ستتبعان البروتوكول , أمفهوم ؟ |
Evet, kısa bir süre içinde bir ekip toplayıp oraya göndereceğini tahmin ediyorum. | Open Subtitles | نعم اظن خلال فترة وجيزة ستجمع فريق لترسله هناك |
Kısa süre içinde 30 maymun getirmenin bu kadar zor olacağını kim bilirdi ki? | Open Subtitles | من كان يعلم أنه سيكون من الصعب الحصول على 30 قرد خلال فترة وجيزه؟ |
Çiftler bölgesinde bazılarıyla da otelde kaldığı süre içinde hiç tanışamayacaktı. | Open Subtitles | و بعض الأخرين في منطقة الأزواج والذي لم يقابل اياً منهم خلال فترة مكوثه بالفندق |
Herkese hatırlatmak isterim ki çok kısa süre içinde birden çok kötü 4. sınıf hayalet gördük. | Open Subtitles | حسنًا، أود أن أذكّر الجميع هنا، خلال فترة قصيرة من الزمن رأينا ظهورات شريرة متعددة من المستوى الـ 4. |
Ve sonra çok kısa bir süre içinde, belki dakikalar ya da saatler maddenin kendisi parçalanacak. | Open Subtitles | ثم خلال فترة زمنية قصيرة جدًا ربّمادقائقأو ساعات، المادة نفسها سيتم تمزيقها |
Diğer yandan Majesteleri Kralın çok kısa bir süre içinde üç kraliçesini başından defettiği garip değil mi? | Open Subtitles | من ناحية أخرى أليس غريبا بأن جلالة الملك قام في فترة قصيرة بالتخلص ملكاته السابقات الثلاث |
Bu kadar kısa süre içinde görüşmeye geldiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً ، شكراً لكِ لمقابلتي في فترة وجيزة |
Bölgeye girdikleri andan itibaren, koşucuların 3 saatleri var. Bu süre içinde 4 blok geçmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | في منطقة اللعب، لدى الهاربين ثلاث ساعات ليمروا بأقسام اللعبة الأربعة |
yedi aylık bir süre içinde, kanserler tümüyle ortadan kalktı, ve biopsi sonuçları normale döndü. | TED | و خلال سبعة أشهر إختفت الأورام تماما, و العينات التشريحية ظهرت طبيعية. |
Jack Bauer içeride, CTU'nun kısa bir süre içinde gerçekleşecek olan... | Open Subtitles | يقوم بمساعدتهم بالمعلومات من أجل عملية انقاذ سيقومون بها خلال وقت قصير |