| Ve bunu yapmak için değişim şekillendirme sürecine aktif olarak katılmak zorundayız. | TED | ولنقوم بذلك، لا بد من أن نشارك بفعالية في عملية صياغة التغيير. |
| Şey, aslında, bu benim duruşma sürecine ilk girişim olacak. | Open Subtitles | حسناًَ، في الحقيقة، هذه ستكون أول تجربة عملية لي بالمحاكمة |
| Sonuç olarak, asıl kullanıcıları tasarım sürecine dahil etmemeli miyiz? | TED | بعد كل ما سبق ذكره، ألا يجب علينا دمج المستفيدين النهائيين في عملية التصميم؟ |
| Bir yapay zekâ araştırma sürecine sanatı getirmenin tam da bunu yapmanın iyi bir yolu olduğunu hissediyorum. | TED | ولدي شعور بأن إحضار الفن لعملية بحث الذكاء الاصطناعي هي طريقة لفعل ذلك بالضبط. |
| Açıldıklarında her ikisi de kanunen gerekli olan resmi inceleme sürecine tabi tutulmadılar. | TED | لم يخضع أي واحد منها لعملية المراجعة الرسمية المفروضة حسب القانون عندما يتم إنشائها. |
| Bu görüntü, Desmond Tutu'ya Nobel kazandıran Güney Afrika'daki "Gerçek ve Uzlaşma" sürecine ait bir sahne. | TED | هذا مشهد أو مقتطف من عملية الحقيقة والمصالحة في جنوب أفريقيا التي فاز عبرها ديسموند توتو بجائزة نوبل. |
| Onların bağırsaklarını çıkartıp Şam'a kadar sürüklemek lazım, ta ki bizi barış sürecine dahil edene kadar. | Open Subtitles | يجب أن نعريهم و نسحبهم إلى دمشق حتى يتضمنونا فى عملية السلام |
| Jürilerin kanıt toplama sürecine inanması lazım. | Open Subtitles | اسمع، هيئة المحلفين بحاجة لتكون واثقة من عملية فحص الأدلة |
| Şimdi bu iki özel eti hazırlama sürecine bakalım. | Open Subtitles | لنلقي نظرة الآن علي عملية الحصاد لتلك النوعين الاستثنائيين من اللحوم |
| Sizin premonitions zorlamak için devam eden gayret ile kısa devre sürecine, kolay bir şekilde almak ve ne için? | Open Subtitles | مع غيرتك الجارية لإجبار رؤياكِ إلى عملية قصيرة تأخذين الطريق السهل ، ولماذا ؟ |
| Dünyayı sonsuza dek değiştirecek olan adaletin bir sürecine başlamak üzereyiz. | Open Subtitles | نحن على وشك البدء في عملية احقاق العدالة التي سوف تغير العالم إلى الأبد |
| Karar alma sürecine katılmaya gerek yok. | Open Subtitles | لا يجب أن تتدخل في عملية اتخاذ القرارات. |
| ve ısıtıcı işlemi sürecine ikisi maruz kalmış. İkinci cesedin dokusu... temel olarak kurbanımızın üstünde erimiş. | Open Subtitles | وخلال عملية الإنصهار التي مرّ بها النسيج للضحيّة الثانية ذاب أساساً على ضحيتنا |
| Bu, annelik kursuna olan saygımızı gösteriyor, ve tüm doğum sürecine. | Open Subtitles | هذا يظهر إحترامنا لتمارين الولادة و كامل عملية الولادة |
| Üretim sürecine beni de dahil edersen, daha verimli olabiliriz. | Open Subtitles | أتعرف ، أننا ربما نكون أكثر انتاجاً لو أشركتني في عملية التصميم؟ |
| Yeni bir barış sürecine gireceğimizi düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدنا بأننا يمكن أن نبدأ عملية السلام الصغيرة الخاصة بنا |
| Aslında ne kadar sıcak olursa o kadar iyi. Bu iyileşme sürecine yardım edecek. | Open Subtitles | كلما زادت السخونية، كلما أفضل هذا يساعد في عملية العلاج |
| Hızlı hareket etme ve kalp atışının yükselmesi tedavi sürecine ters etki yapar. | Open Subtitles | الحركة السريعة وإرتفاع معدل ضربات القلب نتائج عكسية لعملية الشفاء .. |
| Biz de onu sığınma talebinde bulunması için CBP'ye teslim olma sürecine hazırladık. | TED | لذا أعددناها لعملية الرجوع ل مؤسسة CBP لطلب اللجوء |
| Bir insan öldüğü ve bir kadavra dönüştüğünde, o andan sonra vücudundaki hücreler, bir ölüm sürecine maruz kalırlar. | Open Subtitles | و يتحول إلى جُثة هامدة فإنَّه عند هذه المرحلة فقط تبدأ الخلايا في داخل الجسم بالخضوع لعملية الموت و التي يُمكن أن تستغرق ساعات إن لم تكُن أيام |