İşte bu yüzden senden sürekli olarak oğlumdan uzak durmanı istiyorum. | Open Subtitles | تعلم، أنّه لهذا السبب أطلب منك باستمرار البقاء بعيداً عن ابني |
Ömrüm geleneksel bilgeliğin sürekli olarak sıra dışılıkla sınandığı bir sektörde geçti. | Open Subtitles | قضيت حياتي بأكملها في نشاط صناعي حيث الحكمة العرفية تنافس المستحدثة باستمرار |
Onun yerine, bu dalgalanmaları düzenlemek için, geleneksel elektrik santrallerinde sürekli olarak ekstra elektrik üretiliyor. | TED | وبدلاً من ذلك، لاستيعاب هذه التقلبات، يتم إنتاج بعض الكهرباء الإضافية من محطات الطاقة التقليدية باستمرار. |
Ve sürekli olarak, ne zaman hikayeyi görürlerse ekrana yapışıyorlar. | TED | و بإستمرار , الناس متسمرون حول شاشاتهم كلما شاهدوا القصة |
Bir erkeğin sürekli olarak ortaya koyabileceği tüm gücü hayal edin... | Open Subtitles | تخيل كم من المجهود الذي يجب ان يعملة الولد بشكل مستمر. |
sürekli olarak sayım için geri gelmek, duvarı geçmek için yapmam gerekeni, yapmamı engelleyecek. | Open Subtitles | إنهم يواصلون التفقد من السجناء لن يتركونني أفعل ما أريد لعبور الجدار |
İsteğin devam edebilmesi için objesinin sürekli olarak eksik olması gerekir. | Open Subtitles | لكي يستمرّ بالوجود الرغبة يجب أن تكون أهدافها غائبة بشكل دائم |
Pedometre kayıtlarına göre en çok yürüyen gruplara ödüller veriyoruz. Bunu sürekli olarak yapıyoruz. | TED | المجموعة التي تسجل المسافة الممشاة الأكثر بواسطة عداد الخطى، نعطيها جوائز. نفعل ذلك باستمرار |
Değişime tampon olacak ölçekten yoksundur ve bir girişimin hayatta kalması için zorlu olasılıkları sürekli olarak düşünür. | TED | إنها تفتقر إلى مقياس لصقل التغير، وهي تفكر باستمرار بالاحتمالات الصعبة لبقاء شركة ناشئة على قيد الحياة. |
sürekli olarak bu gelecekteki potansiyelin mırıltılardan zayıf sinyallerini arıyoruz. | TED | حيث نتتبع باستمرار الدلائل المُهمّشة تلك التي تشير إلى إمكانات كامنة في المستقبل. |
Bu ülkeler sürekli olarak dünyanın en şiddetli ülkeleri arasında sıralanıyor. | TED | تصنف هذه الدول باستمرار كأعنف دول في العالم. |
Virologlar grip gibi virüslerin konak değiştirmesine sebep olabilecek mutasyonları sürekli olarak inceliyorlar. | TED | يبحث علماء الفيروسات باستمرار عن الطفرات التي من الممكن أن تجعل فيروسات مثل الإنفلونزا أكثر احتمالية للقفز. |
Bugün, satranç yazılımı sürekli olarak en iyi insan oyuncuları yenebilecek kapasitede. | TED | اليوم، برنامج الشطرنج قادر باستمرار على هزيمة أفضل اللاعبين البشر. |
Ancak uzaktaki nesnelerin ister istemez odak dışı kalması sürekli olarak giymek ve giymemek arasında geçiş yapmanızı gerektirir. | TED | لكن الأشياء البعيدة بالضرورة تخرج عن نطاق التركيز، مما يعني عليك التبديل باستمرار ذهاياً وإياباً بين ارتدائها وعدم ارتدائها. |
Sarışın iş arkadaşının kocasının sürekli olarak asılmasına karşı koyan fakat kaba bahçıvanın ona dokunmasına karşı koyamayan seksi hizmetçi hakkında. | Open Subtitles | إنه عن خادمة مثيرة والتي تقاوم بإستمرار حركات التقدم لزوجها الأشقر وزميلها في العمل والذي لا يستطيع منع يده الصلبة عنها |
Ona bal küpü diyorlar. Her üye sürekli olarak şehirdeki nakit zengini ticaret grupları tarafından lobi baskısı altında tutulur. | Open Subtitles | يمارَس الضغط بإستمرار على كل عضو منها من قبل كل مجموعة تجارية غنية في المدينة |
Yani sürekli olarak nasıl etkileyici olacağımı ölçmeliyim tüm bu süreçte düzenli bir ulaşım aracından yoksun olarak çünkü arabamı en son bilim projene çevirdin. | Open Subtitles | أعني ، أنا أحاول بإستمرار ضبط وقتي كيف يمكنني ركوب سيارة أجرة بدون أي تأخير لأنك حولت سيارتي إلى آخر مشروع علمي لك |
Demek istediğin sürekli olarak evine gittiği zamanları kaçırıyor muyum? | Open Subtitles | لذا تقول بأنك وبشكل مستمر تفقدها عندما تذهب الى المنزل؟ |
sürekli olarak sayım için geri gelmek, duvarı geçmek için yapmam gerekeni, yapmamı engelleyecek. | Open Subtitles | إنهم يواصلون التفقد من السجناء لن يتركونني أفعل ما أريد لعبور الجدار |
- Belki de Trop temalı gösterinizi sürekli olarak yaparsınız. | Open Subtitles | أجعلك تقومين بعمل عرض عنوانه الغابات الأستوائية . بشكل دائم |
İnşaat malzemeleriyle yüklü bu konteynırlar Dünya'daki en büyük inşaat alanını beslemek için sürekli olarak limanları işgal ediyor. | Open Subtitles | حمّلت المراكب بالمواد الإنشائية تصل إلى أحواض سفن المدينة بشكل ثابت التغذيه واحدا من اكبر ازدهار البناء في العالم |
Ve sizi temin ederim majesteleri, bana olan güveninizi karşılığını verebilmek için sürekli olarak sizin yararınıza çalışacağım. | Open Subtitles | أؤكد لجلالتك إننى سأعمل بشكل متواصل على إهتمات جلالتك أملاً فى إستحقاق هذه الثقه العظيمه |
- Dr. Wedd, kafa yaralanmaları yaklaşımına karşı, ligi sürekli olarak eleştiren bir nörologdur. | Open Subtitles | انتقد الرابطه مراراًً لمقاربتها لــ إصابات الرأس |