Mahkumlarla dolu bir otobüsü sürmek için uygun muyum bilmiyorum. | Open Subtitles | لست متأكدا إذا أنا الرجل المناسب لقيادة حافلة مليئة السجناء. |
Meta Köşk'ü dilediğin yere sürmek için hedefi klavyeye yaz. | Open Subtitles | لقيادة المنزل للموقع الذي تريدة, اكتب وجهتك على لوحة المفاتيح. |
Anne, böyle sürmek için eğitim alıyor zaten. | Open Subtitles | يا أمي, إنهم يدربونهُ ليقود هكذا |
Anne, böyle sürmek için eğitim alıyor zaten. | Open Subtitles | يا أمي, إنهم يدربونهُ ليقود هكذا |
Bu şekilde sürmek için iyi bir gerekçen olması lâzım. Yangın nerede? | Open Subtitles | من الافضل ان يكون لك سبب وجيه للقيادة هكذا |
Eğer okumak için gözlüğe ihtiyacınız varsa sürmek için de vardır. | Open Subtitles | إذا كنت بحاجة الى نظارات طبية للقراءة، فأنت بحاجة الى نظارات للقيادة. |
Ayrıca, motorsiklet sürmek için bir kaska ihtiyacı olan sensin. | Open Subtitles | بالاضافة, انتي التي كنتي تحتاجين خوذه لركوب الدراجة النارية |
Çünkü mekanik bir üçteker sürmek için hiç de yeterince güçlü değilim. | Open Subtitles | لأني ليست رجل قوي بما يكفي لقيادة دراجة نارية ذو ثلاث عجلات |
Devlet araba sürmek için seni sınava sokuyor, ama her geri zekalı anne ya da baba olup bir çocuğun hayatını mahvedebiliyor. | Open Subtitles | عند إجراء اختبار كتابي لقيادة السيارة ولكن يستطيع أي حقير أن يصبح والداً |
Bırak koşuyu, araba sürmek için bile çok erken. | Open Subtitles | انه مبكر جداً لقيادة سيارة فمابالك بالركض |
Bak, sizin gibi şuclulara ödeme yapamayı tercih ediyorum, süper arabayı sürmek için | Open Subtitles | نظرة أنا فقط بل دفع المجرمين مثل نفسك لقيادة السيارة الفائقة. |
Kayığı sürmek için bir kişi olsun, fazla değil. Gece yarısına kadar vaktin var, bu da daha iki buçuk saatin var demektir. | Open Subtitles | رجل واحد لقيادة المركب لا أكثر |
Bana sorarsanız araba sürmek için çok küçüktü. | Open Subtitles | إنه صغير جداً ليقود لوكنتتسألنيلكن ... |
sürmek için iyi bir gün. | Open Subtitles | يوم جميل للقيادة |
Beni duydun mu? Sen bu otobüsü sürmek için kiralandın ve bunu yapacaksın. | Open Subtitles | انت مستاجر للقيادة , افعل هذا |
Motosiklet sürmek için hiçte uygun bir hava değil. | Open Subtitles | لم يبد الطقس مناسباً للقيادة |
Bilmiyorum ama bisiklet sürmek için biraz geç bir saat. | Open Subtitles | لا أعرف لكنه وقت متأخر لركوب الدراجة |
Üzgünüm. M.J. sürmek için çok istekliydi, | Open Subtitles | أنا آسفة، لقد كان (إم جي) متحمّساً جداً لركوب الدرّاجة، |
Peki ya bizi Koi balığı sürmek için bizi Kyoshi Adası'na götürdüğü zaman? | Open Subtitles | ماذا عن المرة التي أخذنا بها إلى جزيرة كيوشي لركوب سمك الفيل كوي ؟ (سمك الفيل-كوي \ هو حيوان مائي هائل الحجم وزاهي الألوان يعتبر مصدر لحم ودهن وزيت للجزيرة كيوشي) |