| Kara Şovalyeler'le birlikte sürpriz bir saldırı düzenleyip Geass'ın kaynağını yok edeceğiz. | Open Subtitles | سننظم هجوم مفاجئ مع قوات الفرسان السود وندمر منبع الجياس |
| Japonlar, Pearl Limanı'na sürpriz bir saldırı gerçekleştirdiğinde Birleşik Devletler de savaşa girmeye karar verdi ki bu çok geçmeden insanlığa teknolojinin muazzam korkunçluğunu gösterdi. | Open Subtitles | عندما شنت اليابانية هجوم مفاجئ على بيرل هاربور, الولايات المتحدة اختارت ل دخول حرب التي من شأنها أن أعرض قريبا العالم إلى الرعب النهائي من التكنولوجيا. |
| Güneş yükselirken, Castro'nun hava kuvvetlerinden sürpriz bir saldırı geldi. | Open Subtitles | عند شروق الشمس هناك هجوم مفاجئ من قوات (كاسترو) الجويه |
| Ordusunu sürpriz bir saldırı için saklamış. | Open Subtitles | إنه يخفي جيشه هنا من أجل هجوم مفاجئ |
| sürpriz bir saldırı yapmak. | Open Subtitles | هجوم مفاجئ |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 