"sıcakken" - Traduction Turc en Arabe

    • ساخنة
        
    • ساخن
        
    • دافئاً
        
    • ساخناً
        
    • دافئين
        
    • ساخنه
        
    • يبرد
        
    • ساخنًا
        
    - Daha sıcakken bir arar ver istersen. Open Subtitles سيد. جانتري، الأفضل لك ان تتناول هذه بينما هي لا تزال ساخنة
    Haydi ama, hala sıcakken biraz kesip vereyim. Open Subtitles هيّا ، دعني أعطيك بعض الكعك بينما هي ساخنة
    Bak, su hala sıcakken duş alsam iyi olur. Open Subtitles حسنًا من المستحسن أن أذهب بينما الماء ساخن
    Bardağı sıcakken al. Bardağı sıcakken al. Open Subtitles ها أنت ذا, خذه, خذه مازال ساخن خذه فهو مازال ساخن
    Avının bedeni hala sıcakken karaciğeri çıkartıyor ve törensel bir ısırık alıyor. Open Subtitles يكون جسد ضحيته ما زال دافئاً عندما يقتطع الكبد و و يأخذ قضمة إحتفالية واحدة
    Pekala, parti insanları, yemek sıcakken gelin. Open Subtitles حسناً أيها المحتفلون هيا تناولوه ما دام ساخناً.
    sıcakken katlanırsa kırış kırış olmazlar. Open Subtitles إن طويتهم وهم دافئين فلن يتجعدوا
    Kurt-meme ucu kızartması. sıcakken alın. Çok güzeller. Open Subtitles حلمات الذئب تناولوها وهي ساخنه, أنها رائعه
    Pekala, soğumadan önce sıcakken yemelisin. Open Subtitles حسنا , تناوله قبل أن يبرد تناوله و هو دافئ
    sıcakken teslim etmezsem, parasını benden alır! Open Subtitles إذا لم يتناولها وهي مازالت ساخنة سأتحمل أنا ثمنها من جيبي الخاص
    Domino's Pizza bile Karayipler'de bunu kullanıyor çünkü müşterilerin evlerini bulmada sıkıntı çekmişler; ama pizza hala sıcakken teslim etmeyi gerçekten istiyorlar. TED حتى 'دومينوز بيتزا' يستخدم هذا النظام في جزر الكاريبي لأنه لم يتمكن من إيجاد منازل زبائنه قبل ذلك ولكن كان لديه رغبة شديدة في توصيل البيتزا للزبائن وهي ساخنة.
    Botlarım sıcakken onları giyemem. Open Subtitles لا أستطيع إرتداء أحذيتي و هي ساخنة
    Bardağı sıcakken al. Bardağı sıcakken al. Open Subtitles هاك, ضع يدك عليها خذها فيما هي ساخنة
    Trafık biriminden geldi. sıcakken ye. Open Subtitles أبتداء من قسم المرور، كلها وهي ساخنة
    Bazen demiri sıcakken işlemelisin. Open Subtitles بعض الاحيان عليكِ أن تطرقي الحديد وهو ساخن.
    sıcakken bitirin. Soğuyunca yenmez. Open Subtitles عليكم ان تتناولا طعامكم وهو ساخن لأن الطعام يكون لذيذا
    Her iyi aşçı, yemeği sıcakken yemek gerektiğini söyler. Open Subtitles كما تعلمين، كل طاهي يقول عليكِ تناول اللحم وهو ساخن.
    Bunu söylediğime üzgünüm ama benden onu sıcakken yediğinizi görmemi ve boş kaseyi geri getirmemi istedi. Open Subtitles ..أنا أسفة لِقول هذا لكنهُ طلب مني بِأن أراقبكِ وأنتي تتناولينهُ بينما هو ساخن و أحضر الصحون الفارغة معي أليه
    Hâlâ sıcakken kanından bir örnek istiyorum. Open Subtitles أحتاج عينة دمها بينما يزال دافئاً
    Bu yalnızca hava sıcakken olur. Open Subtitles فقط عندما يكون الطقس دافئاً.
    Şimdi güzelce otur bakalım ve tatlı çöreklerim hala sıcakken tadını çıkar. Open Subtitles وتناولي بعضاً من كعكي المحلى بينما لا يزال ساخناً حسنٌ
    sıcakken güzel güzel iç. Duyduğun acı, tadını bertaraf edecektir. Open Subtitles .. إشربيه ما دام ساخناً سيخفي الألم مذاقه
    Selamlar. Çörekler yeni çıktı. sıcakken kapın. Open Subtitles شباب، كعك جديد كلوا بينما هم دافئين
    Galiba iz henüz sıcakken, onlarla görüşmeliyim. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ أستوجبهم فى الحال بينما الأثار ساخنه
    sıcakken için. Open Subtitles حسنا ، اتركوه يبرد قليلا أنه ساخن
    Hala sıcakken yiyelim şunu. Open Subtitles دعنا نأكل الطعام ما دام ساخنًا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus