sıcaklık farkı her yeri bembeyaz yapmıştı, sıfır görüş mesafesi. | TED | وجعل الفرق في درجات الحرارة كل شيء أبيض، كان بياضاً. |
Bu sıcaklık haritası sistemin beyninin nasıl çalıştığını size gösterecek. | TED | الآن خارطة الحرارة هذه ستعرض لكم كيف يعمل دماغ النظام. |
Aşırı sıcaklık dışında, değil mi? Böylesini daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | ما عدا الحرارة المرتفعة, لم أشهد شيئاً من قبل مثل هذا. |
Binalarımız, belirli sıcaklık değerleri arasında rahatça kullanabilmek için tasarlanıyor. | TED | ولقد تم تصميم مبانينا لتكون مريحة في درجة حرارة معينة. |
Ama bu muhteşem ışıklar bile buzulların ıssızlığına bir sıcaklık getiremiyor. | Open Subtitles | و لكن هذه الأضواء الرائعة لا تجلب الدفء لهذا الجزء المتجمد |
Kumun cam haline dönüşmesi için ne kadar sıcaklık gerektiğini biliyor musun ? | Open Subtitles | ألديك أدنى فكرة عن درجة الحرارة التي تتجمّد فيها الرمال لتتحوّل إلى زجاج؟ |
Etrafta bu kadar büyük bir sıcaklık ve basınç olunca, facia çok yakındadır. | Open Subtitles | فالكوارث تكون قريبة منك جدا عندما تكون محاط بمثل هذه الحرارة والضغط الهائلين |
Buradaki sıcaklık ve nem yüzünden filmler birkaç saatte erir. | Open Subtitles | أجل بين الحرارة والرطوبة هنا الفيلم الجيد يذوب خلال ساعات |
Dün en yüksek sıcaklık 18 dereceydi. Geceyse sıcaklık 8 dereceye kadar düşecek. | Open Subtitles | كانت درجة الحرارة العظمى 66 درجة البارحة و الصغرى قلت إلى 48 درجة |
Sorun da bu zaten. sıcaklık her yerde çok yüksek. | Open Subtitles | ،تلك هى المشكلة بالضبط درجة الحرارة فى كل أرجاء المكان |
Hissettiğim sıcaklık mı yoksa bunu hayal mi ediyorum emin olamıyorum. | Open Subtitles | لاأستطيع التأكد من أن الذي أشعر به هي الحرارة أم خيالي. |
Şu an öğleden sonra ve sıcaklık 30'lu rakamların sonlarında. | Open Subtitles | الآن بعد منتصف النهار بقليل ودرجة الحرارة ستزيد عن الثلاثينيات |
Keskin bir sıcaklık düşüşü saptadım. En az 30 derece daha soğuk. | Open Subtitles | انا جاد , انْ درجة الحرارة هُنا اقل من 30 تحت الصفر. |
Ortalama iç sıcaklık 150 Fahrenheit dereceyi geçti ve yükseliyor. | Open Subtitles | معدل الحرارة الداخلية تعدى 150 درجة فهرنهايت وهي في تزايد |
sıcaklık eksi 70 dereceye kadar düştüğünde sadece en güçlüler burada kalıyor. | Open Subtitles | ،البقاء للأقوى فحسب حيث تدنو درجات الحرارة لـ 70 مئوية تحت الصفر |
Gündüz sıcaklık 60 dereceye ulaşıp gece eksi 5'e düşer. | Open Subtitles | مغطاة بالرمال حرارة الجو بالنهار تصل إلى 60 درجة مئوية |
Onu çizebilmek için çok yüksek sıcaklık gerekir. Fırlatma rampasındaki sıcaklık gibi. | Open Subtitles | لتحقيق هذا تحتاج الى درجات حرارة عالية جدا درجات حرارة منصة الاقلاع |
sıcaklık hızla düşüyor,Yani kasklarınızı takın ve sıcak kalmaya bakın. | Open Subtitles | ماذا؟ الحرارة تهبط بسرعة الآن فارتدوا خوذاتكم وحافظوا على الدفء |
Hayatta olduğunu gösteren birşey kalmayacak, ne sıcaklık, ne de soluk. | Open Subtitles | لا دفء ، لا نفس لاثبات أنك على قيد الحياة |
Şu anda saat 6:10 A.M. , sıcaklık 92 dereceye ulaşıyor | Open Subtitles | انها السادسه صباحاً ودرجة الحراره قد وصلت الى 92 درجه بالفعل |
O tadın çoğu, yağın sıcaklık etkisiyle erimesi veya yanmasındandır. | TED | معظم الطعم يأتي من التحلل الحراري اوالحرق. |
sıcaklık kollarından omuzlarına, oradan boynuna doğru yayılıyor. | Open Subtitles | الدفئ ينتشر خلال ذراعاك إلى كتفيك ورقبتك |
Bu genellikle aktivite olan yerlerdeki... sıcaklık değişimlerini ölçer. | Open Subtitles | يساعدنا على معرفة درجات الحرارة المتغيرة و الأنشطة الحرارية الغير معروفة |
Evet, ama burada ışıl ışıl var, sıcaklık kayması var. | Open Subtitles | نعم ، لكن ذلك الاشتعال هناك .. إنه تجمع للحرارة |
Hidrojeni 10 milyon dereceye kadar ısıtırsanız yıldızların parlamasını sağlayan bir enerji çıkmaya başlar ve evrene ışık ve sıcaklık verir. | Open Subtitles | سخن الهيدروجين إلى حوالي عشرة ملايين درجة مئوية وسيبدأ بانتاج الطاقة التي تجعل النجوم تشع . و تمد الكون بالضوء والدفء |
- Tabi ki. Bu kameralara en fazla 5 derecelik sıcaklık farkı gerekiyor. | Open Subtitles | الكاميرات هذه تحتاج إلى فرق عشرة درجات حرارية |
Doğru sıcaklık arttıkça kanın rengi koyulaşır. | Open Subtitles | صحيح، الدم يصبح غامق اللون حينما يكون أكثر سخونة من درجة حرارته |
sıcaklık bir mil öteden hissedilebilir derecededir. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يشعر بالحرارة من على بعد ميل. |
Burada sıcaklık çok fazla. | Open Subtitles | إن درجة الحراة مرتفعة جداً هنا. |
Herşey dün gece büyük bir sıcaklık düşüşü ile başladı. Termal kaynakların orada. | Open Subtitles | الأمر كله بدأ مع اخفاض حاد لدرجة الحرارة عند الينابيع الحارة |