İlk gün o sıcakta neden uzun kollu t-shirt giydiğini merak etmedin mi? | Open Subtitles | تَتسائلُ لِماذا كَانَ عِنْدَهُ ذلك قميصِ الطويل الأكمام في الحرارة ذلك اليومِ ؟ |
Bu bitirici sıcakta tepeye tırmanmaya çalışmayalım." | Open Subtitles | ولا نحاول تسلق التل فى هذه الحرارة الرهيبة |
Bu dehşetli sıcakta tam on bir mil... koruma tutmanın maliyeti de-- ateş pahası. | Open Subtitles | إحدى عشر ميلاً من الحرارة المدمرة وتكلفة إستئجار حمالين متهدمين |
Bu sıcakta günlerdir peşimizde sürükleniyor. | Open Subtitles | لقد كان يجر نفسه خلفنا بهذه الحراره منذ ايام |
Ne zaman açılacağı belli değilmiş ama bu sıcakta da trene binemedim. | Open Subtitles | يقولونه بالتأكيد هذه المرة ولكني لا أستطيع أخذ القطار في هذا الحر |
Benim de. Bu sıcakta temiz kalabilmek zor. | Open Subtitles | وأنا كذلك، يصعب البقاء منتعشاً في الطقس الحار |
Bu sıcakta fazla dayanmadılar, ama çok güzeldiler. | Open Subtitles | إنهم لم تبق طويلاً بسبب الحرارة لكنها كانت جميلة |
Ölmüş olmasa bile, o sıcakta iki saat bile yaşayamazdı. | Open Subtitles | إن لم يكن ميتا حينها فلن يعيش أكثر من ساعتين بسبب الحرارة |
Bu sıcakta ceset çürüyebilir ve ortaya çirkin bir görüntü çıkardı. | Open Subtitles | ،بهذه الحرارة القاسية ستكون رؤية الجثة أمرا بشعا للغاية |
Yoksa bu sıcakta çürür, biz de o iğrenç görüntüye bakamayız. | Open Subtitles | ،وإلا بمثل هذه الحرارة سيكون بحالة مفزعة وسنضطر لاغلاق أعيننا |
Ray Brower'ın gerçekliği yakınlaşıyor ve o sıcakta bize yürüme gücü veriyordu. | Open Subtitles | حقيقة راي براور كانت تقترب وأبقتنا نتحرك على الرغم من الحرارة |
Bunlar sıcakta ve taşınma oranlarında ki önemsiz değişimler | Open Subtitles | هناك إختلافات طفيفة في . نسب التوصيل ودرجة الحرارة |
Rajiv tam bir Amerikalı.O bu sıcakta tozda duramaz. | Open Subtitles | راجيف أمريكى كلية. لن يتحمل هذه الحرارة والأتربة |
E bu yüzden cübbe giyiyoruz ya. sıcakta soğuk tutuyor bizi. | Open Subtitles | لهذا السبب نرتدي الاثواب فهي تبقينا باردين في الحرارة الشديدة |
Ya da beni bu sıcakta etrafta Koşturtmaktan hoşlanıyor. Seninle gelmemi ister misin? | Open Subtitles | أو أنه فقط يحب أن يراني أتجول في هذه الحرارة |
Ve işte, 32 derece sıcakta ben kanserim ve şu hale bak gidebileceğimiz bir evimiz bile yok. | Open Subtitles | ها نحن ذا، درجة الحرارة بلغت التسعين أنا مصابة بالسرطان، وفوق كل هذا ليس لدي حتى منزل للذهاب إليه |
Bizi bu sıcakta çalıştırmaları kurallara aykırı. | Open Subtitles | جعلنا نعمل تحت هذه الحرارة مخالف للقوانين |
Yıllardır buraya gelmek istememe rağmen, bu kavurucu sıcakta geçen dört saatten sonra başarabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | على الرغم من رغبتي بالقدوم هنا لسنوات، بعد أربع سعرات من هذه الحرارة الحارقة لست متأكدة من وصولي |
Bu sıcakta çok miktarda su içmelisiniz. | Open Subtitles | أنت بحاجة لشرب الكثير من المياه في هذه الحرارة |
Bu sıcakta şu kıyafetleri nasıl giyebiliyorsunuz? | Open Subtitles | كيف لكم ان ترتدوا هذا الزي في هذه الحراره |
Bu sıcakta 100 kişiye yemek yapmak kolay sanıyor. | Open Subtitles | هل يدرك معنى أن تعد حساءا لمائة رجل فى هذا الحر ؟ |
Benim de. Bu sıcakta temiz kalabilmek zor. | Open Subtitles | وأنا كذلك، يصعب البقاء منتعشاً في الطقس الحار |
Bir şey kesin. Bu sıcakta burada kalamaz. | Open Subtitles | حسنا ، شيء واحد أكيد أنها لا تستطيع البقاء هنا في هذا الجو الحار |
Bu insanlar burada çalışıyor ve bekliyorlar sıcakta oturuyorlar ve sıcak numarası yapıyorlar. | Open Subtitles | يجتهد هؤلاء الناس وينتظرون طيلة حياتهم للانتقال إلى هنا، يتحملون الحرّ متظاهرين بأنه ليس حراً ويفرضون تلك القوانين. |