Ama benim gördüğüm şey; kafamı sarmış, onu sıkıştıran bir çift geniş, güçlü bacak. | Open Subtitles | لكن ما أراه هو ساقان ضخمتان و قويتان تحيطان بعنقي, و تضغطانه |
Ama benim gördüğüm şey; kafamı sarmış, onu sıkıştıran bir çift geniş, güçlü bacak. | Open Subtitles | لكن ما أراه هو ساقان ضخمتان و قويتان تحيطان بعنقي, و تضغطانه |
Dün akşam bitmek bilmeyen altı saat boyunca koca kafasını kukuma sıkıştıran bebek. | Open Subtitles | ذلك الطفل الأصلع الذي خرج من رحمي لمدة ست ساعات الليلة الماضية |
Dün akşam bitmek bilmeyen altı saat boyunca koca kafasını kukuma sıkıştıran bebek. | Open Subtitles | ذلك الطفل الأصلع الذي خرج من رحمي لمدة ست ساعات الليلة الماضية |
Lufthansa işi için beni sıkıştıran polisler sanmıştım. Meğer narkotikmiş. | Open Subtitles | ويضغطون علي بسبب حادثة لوفتهانزا لكن إتضح أنهم من شرطة مكافحة المخدرات |
Lufthansa işi için beni sıkıştıran polisler sanmıştım. Meğer narkotikmiş. | Open Subtitles | ويضغطون علي بسبب حادثة لوفتهانزا لكن إتضح أنهم من شرطة مكافحة المخدرات |
Bana dokunan, dürten, sıkıştıran, oramı buramı sallayan yeterince doktor zaten var. | Open Subtitles | ويضغطون على هذه الأجزاء ويهزون هذه الأجزاء |