"sıkı bir" - Traduction Turc en Arabe

    • صارم
        
    • الشاق قبل
        
    • جيدا يا رجل
        
    • صارماً
        
    Kitabım yayınlanmadan önce ilk kimin okuyacağına dair çok sıkı bir kuralım vardır. Open Subtitles أنا ألتزم بقانون صارم وشديد بشأن من يقرأ أعمالي في هذه المرحلة المبكرة
    Ve sanırım ona uyuşturucunun tehlikeleriyle ilgili sıkı bir uyarı vermek üzereyim. Open Subtitles كما أعتقد أني بصدد ارسال تحذير صارم إليه، من مخاطر ادمان المخدرات.
    Herkes başına buyruk görünse de buraya da çok sıkı bir hiyerarşi hakim. Open Subtitles قد تبدو وكأنها سائبة للجميع, لكن حتى هنا ينطبق التسلسل الهرمي بشكل صارم
    Finallerden önce sıkı bir çalışma haftamız olacak bu yüzden çokça dinlenin ve pazartesi görüşürüz. Open Subtitles لدينا اسبوع من التدريب الشاق قبل النهائيات بحيثنحصلعلىالكثيرمنالراحة، و سأراكم يوم الاثنين.
    sıkı bir kavga olacak! Open Subtitles سوف يصبح هذا جيدا يا رجل
    Kendisinin, günde en az üç kez elinde bıçakla merdivende koşturmasını gerektiren çok sıkı bir spor programı varmış. Open Subtitles أنه يتبع نظام لياقة بدنية صارماً للغاية، يفرض عليه صعود ونزول درج راكضاً وملوحاً بسكين ثلاث مرات في اليوم على الأقل.
    Duyduğuma göre sıkı bir disiplin uyguluyormuşsun... ve mahallede el üstünde tutuluyormuş. Open Subtitles أعتقد أنك صارم معه وسمعت فى الحى.. أنك أنشئته نشأة طيبة
    Bilirsin, neyse ki, Uyuşturucu rejimimi çok sıkı bir şekilde uyguluyorum, ve aklım yerinde kalıyor... Open Subtitles من حسن الحظ أنـني ألتزم بنظام دوائي صارم
    Bu son birkaç çalışmaya göre alınmış sıkı bir karar. Open Subtitles ذلك قرار صارم مأخوذ من أخر تدريبات الأخيره
    Tayland'da fillerin bakılması ve korunması konusunda oldukça sıkı bir yasamız var. Open Subtitles نحن نعرب عن أسفنا البالغ لهذا الحادث الذي حدث اليوم كما نود اعلامكم أن تايلندا لديها قانون صارم جداً لحمايه وصون الفيلة
    Özellikle güvenlik bölümünde çalışanlar sıkı bir denetimden geçiyor. Open Subtitles خاصةً الذين في الأمن هم مُعرضيّن لفحصٍ صارم.
    Dunder Mifflin'de çok sıkı bir "Patronunuzla öğle yemeği yemeyin!" politikası var. Open Subtitles في دندير ميفلين، هناك قانون صارم لعدم تناول الغداء مع المدير،
    Düzgün bir disiplinle oldu o, sıkı bir diyet, ilaçlar ve spor yaparak. Open Subtitles لقد أخضعت نفسي لنظام صارم من الحمية وتناول الأدوية
    28 yıllık sıkı bir çalışma yapıldı... ... ta ki büyütüp güçlendirecek... ... sütü geliştirene kadar. Open Subtitles أخد مني ذلك 20 سنة من العمل الشاق قبل ان انجح في صنع تركيبة للحليب الدي تحتاجه لتنمو وتصبح أقوى
    sıkı bir kavga olacak. Open Subtitles سيصبح هذا جيدا يا رجل
    Seni beş yıl boyunca sıkı bir eğitimden geçirdiler. Open Subtitles تلقيت تدريباً صارماً لمدة 5 سنوات
    Onun yerine, sıkı bir takvim tutuyorlar. Open Subtitles لكن، يضعون جدولاً صارماً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus