Belki nihayet benden sıkılmıştır. | Open Subtitles | ربما سئم مني أخيراً |
Belki de iyi adam olmaktan sıkılmıştır. | Open Subtitles | ربما سئم من الاستقامة. |
Sadece birinin ona inanmasına ihtiyacı var. Muhtemelen telefonlara bakmaktan sıkılmıştır. | Open Subtitles | تحتاج فقط أن يثق بها أحد لقد ملت من الإجابة على الإتصالات |
Belki de beklemekten sıkılmıştır. | Open Subtitles | ربما ملت الإنتظار |
Sonra sıkılmıştır ve hoşçakal bile demeden ayrılır gider. | Open Subtitles | ومن ثم يشعر بالملل وفقط يرحل دون حتى ان يودعك |
Mürettebatın canı sıkılmıştır. | Open Subtitles | الطاقم يشعر بالملل |
Belki şu terfiyi beklemekten sıkılmıştır. | Open Subtitles | ربما شعر بالملل من إنتظار تلك الترقية التي لم تأتي أبداً |
Belki sadece sıkılmıştır. | Open Subtitles | لعله سئم منها |
Benden çoktan sıkılmıştır bile. | Open Subtitles | يبدو انها ملت منى بالفعل |
Mürettebatın canı sıkılmıştır. | Open Subtitles | الطاقم يشعر بالملل |
Hayır belki gerçekten sıkılmıştır. | Open Subtitles | مهلاً - لا، ربما يشعر بالملل - |
Belki vicdan azabıdır, belki eski bir hesabı kapatıyordur, belki de sıkılmıştır. | Open Subtitles | ربما يريد ان ينهي شئ قديم ربما يكون شعر بالملل |
sıkılmıştır. | Open Subtitles | لقد شعر بالملل. |