İki kadının benim için kavga ettiğini duymaktan hiç sıkılmam. | Open Subtitles | لا أتعب أبداً من سماع فتاتان تتعاركان علي |
Bu şekilde uyanmaktan hiç sıkılmam. | Open Subtitles | أنا لا أتعب أبداً من الإستيقاظ هكذا. |
Şey, hayır. Aksine, yalnız kalmaktan hiç sıkılmam. | Open Subtitles | حسناً, كلا على العكس, أنا لا أملّ عندما أكون مع نفسي. |
Evet. Bu parçadan hiç sıkılmam. | Open Subtitles | لا أملّ أبداً من هذه المقطوعة |
Bunu duymaktan asla sıkılmam. | Open Subtitles | لن أسأم أبداً سماع ذلك |
- Bu manzarayı izlemekten asla sıkılmam. | Open Subtitles | -لم أسأم هذا المنظر |
Bence o filmi 100 kere izlerim yine de sıkılmam. | Open Subtitles | يمكنني ان اشاهد الفيلم 100 مره ولا اشعر بالملل منه |
Cadılar Bayramı olduğu sürece asla sıkılmam. | Open Subtitles | انا لن اشعر بالملل طالما هناك عيد القديسين |
Bunu anlatmaktan hiç sıkılmam. | Open Subtitles | لا أتعب أبداً من هذا |
Bunu yapmaktan hiç sıkılmam. | Open Subtitles | لا أتعب أبدا من هذا. |
- Ben hiç sıkılmam. | Open Subtitles | -لا أملّ أبداً |