Hımm sık değil ama giriş kartım orada işe yarayabilir. | Open Subtitles | ليس عادةً لكن يجب أن تعمل بطاقة العبور |
Hımm sık değil ama giriş kartım orada işe yarayabilir. | Open Subtitles | ليس عادةً لكن يجب أن تعمل بطاقة العبور |
Çok sık değil, ama bazen olur. | Open Subtitles | ليس عادةً, و لكن هذا يحدث |
Ara sıra. Çok sık değil. | Open Subtitles | من حين لآخر,ليس غالباً |
Ara sıra. Çok sık değil. | Open Subtitles | من حين لآخر,ليس غالباً |
O kadar sık değil. Onu muhtemelen yılda bir defa görüyorum. | Open Subtitles | حسناً، ليس دائماً أراه ربما مرة في السنة. |
Aslında, yeterince sık değil. | Open Subtitles | في الواقع ليس دائماً |
Pek sık değil. | Open Subtitles | نقابل أحمقاً , ليس غالباً |
- Çok sık değil. Bulması zor. | Open Subtitles | ـ ليس غالباً ، من الصعب هذا |
En azından çok sık değil. | Open Subtitles | ليس غالباً. |
- Çok sık değil herhâlde. | Open Subtitles | حسناً، ليس دائماً |
- Yani, çok sık değil. | Open Subtitles | -أعني. ليس دائماً |
- Pek sık değil. | Open Subtitles | نعم هذا يحدث ليس دائماً - |
Sık sık değil. | Open Subtitles | ليس دائماً |